whatsapp

Kıraathaneler kültür yerleriydi

KÜLTÜR - SANAT 02.01.2020 - 23:30, Güncelleme: 09.09.2021 - 14:46
 

Kıraathaneler kültür yerleriydi

Seydişehir’de kıraathaneler kültür yerleriydi. Özel haber;
Seydişehir 1871 yılında belediye oldu. 1915 yılında ilçe oluşuyla birlikte şimdiki çarşı merkezinde açılan şehir konakları yani kıraathaneler, ilçe halkının en önemli buluşma mekânlarından biri haline geldi. O dönemlerde yazmak, konuşmak o kadar kolay olmadığı için dolup taşan bu kıraathaneler edebiyatçılar, düşünürler ve ilim adamları burada bir araya gelip fikirlerini paylaşırdı. Gençler de payına düşeni alırdı bu ortamlardan. Görüntülü ve sesli kitle iletişim araçlarının yaygınlaştığı, şehrin kente dönüşmesiyle Alüminyum sanayisinin gelişmesiyle birlikte kıraathaneler de yok oldu.  Seydişehir’de kara Mehmetlerin, yaylalının, Varolların ve çınar oğullarının Kıraathanesi'nin tarihi 1915 yılına uzanıyor. Çarşı merkezinde en son giyim eşyası satılan belediyeye ait binanın olduğu yer, Seyyid Harun camisinin yanındaki 2 katlı bina ve unlu mamüller fırınının olduğu yerlerde kıraathane ismiyle anılan ilk mekânlar açılmış. Şimdi buralar yıkıldı. Kıraathanelerin en parlak yılları 1915- 1960 arasında yaşamış. O mekânlarda gazete ve kitapların yanı sıra musiki fasılları hoş sohbetleriyle o günlerin aydınlarına ev sahipliği yapmış. Her kesimin buralar uğrak yerleriydi. O günlerden bu günlere gelebilen insanlarla sohbet yaparsanız ne kadar kültürlü ve olduklarını görürsünüz. Kıraathaneler Arapça ’da "okumak" anlamına gelir. Hane ise yer, mekân demektir. Çay, kahve içilerek gazete, dergi, kitapların okunduğu yerlerdi. İlçenin en nitelikli insanların yetiştiği yıllardır. Daha sonraki yıllarda kıraathaneler yerini yavaş yavaş kahvehanelere bıraktı. Bu dönüşüm insanların yapısını da değiştirdi. Buralarda da kahve ve çay yanı sıra çeşitli meşrubatların ve nargile gibi tütün ürünlerinin servis yapıldığı, biraların içildiği, masa oyunlarının oynandığı, mekân haline geldi. Sohbet edilen yerler halinde çıktı. Farklı aktiviteler de yapılmaz oldu. Genellikle erkeklerin buluşma noktası olan kahvehaneler, mahalle aralarında, çarşılarda, şehir merkezlerinde çoğaldı. Yani kıraathaneleri kahvehanelerden ayıran en önemli özellik, kitap, gazete okuma imkânına sahip olmalarıdır. Topluma okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla günümüzde bazı kahvehanelerde kütüphaneler oluşturularak kıraathaneye dönüşüm özendirilmek istendi ama tutmadı. Yani kahvehaneler, günümüz kafe kültürünün doğuşu olarak da görülebilir. “Gönül ne kahve ister ne kahvehane/Gönül sohbet ister kahve bahane” demiş eskiler… Günümüz kahvehanelerinde mezkûr mısraları haklı çıkartacak cinsten hasbıhal, hoş sohbet örnekleri var mı?
Seydişehir’de kıraathaneler kültür yerleriydi. Özel haber;

Seydişehir 1871 yılında belediye oldu. 1915 yılında ilçe oluşuyla birlikte şimdiki çarşı merkezinde açılan şehir konakları yani kıraathaneler, ilçe halkının en önemli buluşma mekânlarından biri haline geldi.

O dönemlerde yazmak, konuşmak o kadar kolay olmadığı için dolup taşan bu kıraathaneler edebiyatçılar, düşünürler ve ilim adamları burada bir araya gelip fikirlerini paylaşırdı. Gençler de payına düşeni alırdı bu ortamlardan.

Görüntülü ve sesli kitle iletişim araçlarının yaygınlaştığı, şehrin kente dönüşmesiyle Alüminyum sanayisinin gelişmesiyle birlikte kıraathaneler de yok oldu. 

Seydişehir’de kara Mehmetlerin, yaylalının, Varolların ve çınar oğullarının Kıraathanesi'nin tarihi 1915 yılına uzanıyor. Çarşı merkezinde en son giyim eşyası satılan belediyeye ait binanın olduğu yer, Seyyid Harun camisinin yanındaki 2 katlı bina ve unlu mamüller fırınının olduğu yerlerde kıraathane ismiyle anılan ilk mekânlar açılmış. Şimdi buralar yıkıldı.

Kıraathanelerin en parlak yılları 1915- 1960 arasında yaşamış. O mekânlarda gazete ve kitapların yanı sıra musiki fasılları hoş sohbetleriyle o günlerin aydınlarına ev sahipliği yapmış. Her kesimin buralar uğrak yerleriydi.

O günlerden bu günlere gelebilen insanlarla sohbet yaparsanız ne kadar kültürlü ve olduklarını görürsünüz.

Kıraathaneler Arapça ’da "okumak" anlamına gelir. Hane ise yer, mekân demektir. Çay, kahve içilerek gazete, dergi, kitapların okunduğu yerlerdi. İlçenin en nitelikli insanların yetiştiği yıllardır.

Daha sonraki yıllarda kıraathaneler yerini yavaş yavaş kahvehanelere bıraktı. Bu dönüşüm insanların yapısını da değiştirdi. Buralarda da kahve ve çay yanı sıra çeşitli meşrubatların ve nargile gibi tütün ürünlerinin servis yapıldığı, biraların içildiği, masa oyunlarının oynandığı, mekân haline geldi.

Sohbet edilen yerler halinde çıktı. Farklı aktiviteler de yapılmaz oldu. Genellikle erkeklerin buluşma noktası olan kahvehaneler, mahalle aralarında, çarşılarda, şehir merkezlerinde çoğaldı.

Yani kıraathaneleri kahvehanelerden ayıran en önemli özellik, kitap, gazete okuma imkânına sahip olmalarıdır. Topluma okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla günümüzde bazı kahvehanelerde kütüphaneler oluşturularak kıraathaneye dönüşüm özendirilmek istendi ama tutmadı.

Yani kahvehaneler, günümüz kafe kültürünün doğuşu olarak da görülebilir.

“Gönül ne kahve ister ne kahvehane/Gönül sohbet ister kahve bahane” demiş eskiler… Günümüz kahvehanelerinde mezkûr mısraları haklı çıkartacak cinsten hasbıhal, hoş sohbet örnekleri var mı?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.