Affeden insan rahatlar!
Affeden insan rahatlar!
Bir insan, bir insanın ne olduğunu bilmeden, tanımadan, anlamadan, yargılayamaz, sorgulayamaz. Bilse de yapamaz ki; yargılamak Allah’a mahsustur.
Birbirimizi hatasını aşikâr etmek, affetmek ve yüzüne vurmak yâda bilmeden önyargılı davranmak saygısızlıktır.
Affetmek arınmadır. Affeden insan rahatlar. Öfke ve kin insanı yorar. Ruhsal olarak onu yıpratır. Affettikten sonra Rabbim sana havale ediyorum demek ve içinden de onun iyiliğini istemek seni yüceltir.
Mevlana’nın bir hikâyesi vardır.
Mevlana’nın oğlu Alâeddin Veled düşmanlarından kaçarken dergâha sığınır. Mevlana şaşırır ve ne olduğunu sorar. Alâeddin Veled durumu anlatır ve düşmanlarının peşinde olduğunu söyler. Daha sonra Mevlana bunun üzerine şöyle der: “Onlar için iyi niyette bulun der.
Bunu duyan Alâeddin Veled :”Bunlar benim düşmanım, sen gelmişsin iyi niyetten bulunuyorsun “der. Bunun üzerine Mevlana : “Onları kötü olabilir ama yargılamak bize düşmez der.
Peygamber efendimiz (Sav) bile ona düşman olan Ebu cehili ona o kadar kötülük yapıp kumpas yapmasına rağmen hatta yüzüne tükürmesine rağmen ayağına kaç kere gitmiş ve İslam’a onu davet etmiştir. Aynı zamanda birçok Yahudi ve Hristiyan ve Süryani ile iş ticaret yapmış konuşmuş onları sohbetlerine ve İslam’a çağırmıştır.
İşte biz böyle hoşgörülü insanlarız.
Einstein ’in güzel bir sözü, ‘’Atomu parçalamak insanların önyargılarını parçalamaktan daha kolaydır.’’
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.