Ağaç köklerinin hikayesi
Ağaç köklerinin hikayesi
Yaşlı adam köyde yaşıyordu. Bahçesinde meyve ağaçları vardı. Konuşmayı fazla sevmezdi. Hayvanlarla ve doğayla çok güzel iletişim kuruyordu. Uzaklarda yaşayan torunu Ayşe her fırsatta, her tatilde köye giderek dedesiyle vakit geçirmeyi seviyordu.
Bir kış ayında gittiğinde Ayşe dedesine ‘Ağaçlara neden yapraklarını döktü dede bahçe neden böyle diye sordu. Dedesi ağaçlar kışın uykuya yatır. Baharda tekrar yaprak ve çiçek açmak için hazırlanırlar. Böylece baharda daha güçlü bir şekilde yeniden canlanırlar.
Göğe doğru uzanan dalların ayrı olduğunu görünce ‘ağaç dalları neden birbirlerine dokunamıyorlar?’ diye sordu.
Ayşe dedesinden ağaçların rahatça büyümesi için dalların mesafeli olması gerektiğini söyledi. Ağaçlarda bir hastalık yâda zararlı dadandığında birbirlerine bulaşmaması için uzak olmaları gerektiğini açıkladı.
Sonra dedesi ağaç köklerinin birbirlerine sıkı cana bağlı olduklarını söyledi.
Bu ağaçların dalları kadar derinde kökleri vardır. Hepsi aynı topraktan beslenir aynı suyu içerler bizlerde bunun bir parçasıyız dedi.
Ayşe, dedesini hayranlıkla izledi. Dedesi de bu ağaçlar kadar ulu görünüyordu.
Dedesine sarılan Ayşe, birlikte el ele tutuşup bahçeyi dolaşmaya devam ettiler.
Kıssadan hisse; İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte birbirimizi anlamakta zorlandığımız olaylar yaşıyoruz. Bunu anlamanın ve anlatmanın en doğal yolunun da etrafımızı ve içinde bulunduğumuz doğayı anlamakla olduğunu düşünüyorum. Aslında içimizi rahatlatacak çözümler yine elimizin ucunda. Onlara doğayı aşılamak ağaçları anlatmak bile işe yarayacaktır.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.