Arkan; Gelecek yüzyılın ürünleri Seydişehir’de üretiliyor
Arkan, konuşmasının her aşamasında yeni teknoloji yatırımlarında ‘ARGE' vurgusu yaparken Türkiye’nin tek entegre tesisleri olduğunu gelecek yüzyıla yeni ürünlerle damgasını vuracaklarını söyledi.
Alüminyum entegre tesisini bir grup gazeteciye hem tesisi anlattı hem de sorulara yanıt veren Genel Müdür Mehmet Arkan sözlerine,’’2005 yılında Alüminyum fabrikası işlevsel hale geldi. Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri kurulduğu günden beri Türkiye’nin ‘tek’ alüminyum entegre tesisidir. Bu teklik madenden metale kadar devam eden üretim zincirinin olmasından kaynaklanıyor. Özelleşmeden bu yana 700 milyon dolarlık yenileme yatırımı yapıldı. Yeni yatırım yapacağımız haddehane ünitesiyle birlikte Türkiye’nin alüminyum hadde ürünleriyle ithalatın önünü keseceğiz. Bunun için yurt dışına ödenen 600 milyon doların da ülkemizde kalmasını hedefliyoruz. Bu yatırımla birlikte 285 kişilik ek istihdam sağlayacağız. Eti Alüminyum ’un odağında, otomobiller için lityum pil ve sürdürülebilir ‘Yeşil Alüminyum’ ve “döngüsel ekonomi” var. Türkiye’nin gelecek yüzyılına damga vuracak önemli ARGE çalışmalarını sürdürüyoruz. Kurum olarak savunma sanayiye önem veriyoruz.” dedi.
YAKLAŞIK 2 BİN 500 KİŞİYE İSTİHDAM KAPISI OLUYOR:
İstanbul Sanayi Odası’nın yaptığı anket çalışmaları doğrultusunda ‘ilk 500 sanayi kuruluşu’ içerisinde Eti Alüminyum ‘un her yıl bulunduğunu söyleyen Arkan, geçtiğimiz yıl bu sıralamayı 114’üncü sırada tamamladığını belirtti. Arkan, tesisteki istihdamla ilgili de şunları söyledi: “Eti Alüminyum, İstanbul Sanayi Odası’nın yaptığı ilk 500 sanayi kuruluşu çalışmalarında her yıl yer almakla beraber geçtiğimiz yıl 114’üncü sırada tamamladı. Şu anda kadrolu yaklaşık bin 700 çalışanı bulunan Eti Alüminyum Tesisleri, madenlerde çalışan taşeronlar dâhil bu sayı 2 bin- 2 bin 500’ü buluyor.” dedi.
TÜRKİYE İHTİYACIN YÜZDE 10’UNU KARŞILIYOR:
Yarım asırdır devam eden üretim sürecinde tesisin canlı tutulması adına birçok çalışmaya imza attıklarını bildiren Arıkan, yeni ekipman ve modernizasyon çalışmalarıyla bu canlılığı sürdürdüklerini vurguladı.
2005 yılında Cengiz Holding bünyesine geçen Eti Alüminyuma o günden bu yana yapılan yenileme çalışmalarından bahseden Arıkan, “Tesisimiz eski bir tesis olduğundan sürekli canlı tutulması gerekiyor. Bu kapsamda yeni ekipmanların eklenmesi ya da modernize edilmesiyle ilgili yatırımlarımız devam ediyor. Bu amaçla Cengiz Holding bünyesine geçtikten sonra 700 milyon dolarlık yenileme yatırım yapıldı. Türkiye’nin birincil alüminyum ihtiyacı yaklaşık 800 bin ton; yıllık 80 bin ton alüminyum üreterek Türkiye’nin yaklaşık yüzde 10 oranında alüminyum ihtiyacını karşılıyor. Bu sayede yaklaşık 250 milyon dolarlık ithalatın da önüne geçmiş olunuyor.” diye konuştu.
HAVA TEMİZLENDİ, KAYBIN ÖNÜNE GEÇİLDİ:
Karbon monoksit salınımıyla ilgili Seydişehir’in ve şirketin yararına olacak şekilde güneş enerjisi ve ağaçlandırma çalışmaları yaptıklarına değinen Arkan, bu çalışmalarla ilgili şunları söyledi: “Karbon monoksit salınımını en aza indiren ve dünyada kullanılmaya başlanan yeşil alüminyum konusunda da güneş enerjisine ciddi bir yatırım yapıyoruz. Bu yatırımlar, bizim sistemimize elektrik vererek kendi bünyemize katkı sağlayacak. Fabrika özelleştikten sonra yeşillendirmeyle alakalı önemli yatırımlar yaparak ağaç diktik. Sera gazlarını her ağaç aynı oranda absorbe etmiyor. Bu kapsamda öne çıkan 2 tür ağaç olan akasya ve ceviz, tesis içerine yoğun şekilde, 150 bin kadar dikilerek sera gazlarının daha fazla çekilmesine sebep oldu. Yeni baca sistemi yaptırılarak Seydişehir’in havası temizlendi. Bu kapsamda parasal kaybın da önüne geçilmiş oldu.”
ARGE ÇALIŞMALARIYLA YÜKSEK ÜRETİM HEDEFİ:
Alüminyum üretiminde kalınlığı azaltmak için yapılan haddelemeyle ilgili teknik görüşlerin yapıldığını aktaran Arkan, “Yaptığımız yeni yatırım olan haddelemeyle ilgili teknik görüşmeler yapılıyor: Bu yatırımla birlikte Türkiye ekonomisine yıllık 600 milyon doların üzerine çıkacak. 3-4 yıl içerisinde bu üretimi faal hale getirmeyi hedefliyoruz. Tesisimiz entegre bir tesis ve sadece metal olarak görmemek lazım. Çok farklı kimya sektörlerinin ham maddesi olmanın yanında haddele tesisimizle metal üreten tesisin yanında; özellikle savunma sanayinde kullanılacak ürünler üretmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda katma değeri yüksek ürünler üretme hedefiyle kendi, ar-ge çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de çok fazla ithal edilen, öğütülmüş ve özellikle seramiklerde kullanılan sır kesim dediğimiz alüminyumun teminini yapıyoruz.” diye konuştu.
BOKSİTTEN LİTYUM ÇIKARMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR:
Özellikle savunma sanayinde kullanılan zırh ve ısı geçirmez malzemenin de ham maddesinin tesislerinde üretilebileceğini söyleyen Arkan, bu kapsamda ar-ge çalışmalarının tamamlandığını söyledi.
Öğütülmüş Alümina Tesisinin devreye girmesiyle bazı sektörlerdeki ithalatın önüne geçeceklerini bildiren Arkan, konuyla ilgili detayları şöyle aktardı: “Elektrikli araçların hayatımıza girmesiyle birlikte Avrupa bazı hazırlıklar içerisinde ver bizim de hazırlanmamız gerekiyor. Elektrikli otomobil akülerinde kullanılan önemli bir malzeme olarak karşımıza çıkan lityum karbonatla ilgili boksitten lityum çıkarma çalışmalarımız da devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda bu malzemenin de 300 ton kadar üretime başlamayı hedefliyoruz. Bununla ilgili patent çalışmalarımızı yaptık; patenti aldığımızda boksitten lityum üretme konusunda bir ilk olmuş olacak. Bu araştırma, TÜBİTAK’a gönderilerek pil üretme sağlandı; güzel bir sonuç aldık. Ürettiğimiz ürününde kalitesi test edilmiş oldu.”
KİMYA SEKTÖRÜNDE ÖNEMLİ BİR YERE GELMEK İSTİYORUZ:
Dünyada sayılı şirketin üretimini yaptığı ve savaş uçağı, füze ve denizaltı gibi nesnelerin üretildiği maddenin de üretimini hedeflediklerini vurgulayan Arkan, bu ar-ge çalışmasından da bahsetti. Arkan, “Kimya sektöründe alüminyum hidroksitten farklı bir üretmeyle ilgili bir ar-ge çalışmamız var. Bunun kullanımı Türkiye’de olmamasının yanı sıra dünyada da savaş uçağı, füze, denizaltı üreten özel şirketler kullanıyor. Bu malzemenin üretimiyle ilgili makineleri de fabrikamızda üretiyor olacağız. Bu ürün, petrol rafinelerinde ham petrolün arıtılmasında kullanılacak güzel bir girdi olacak. Bunlar çok üst düzey üretim olacak; Avrupa’da sayılı şirket var bunu yapan. Kalite konusunda dünyadan da yoğun talep var. Seneye de inşallah bu ürünü yapıyor olacağız. Bu tür özel ürünleri Türkiye’de üreterek ihracatın yükselerek ithalatın düşmesini amaçlıyoruz. Kimya sektöründe önemli bir yere gelmek istiyoruz. Bu tesisin çalışmaları belki bilinmiyor ancak zamanla üretir hale geldikçe değeri görünür olacak. Türkiye, ham madde ithal edebilirse bunları üreten bir ülkeyken, bugün ham maddeyi de kendimiz üreterek ‘üreten ülke’ konumuna geliyor. Ham madde üretimiyle ülkemizi üretir hale getirmek, bizleri mutlu ediyor.” ifadelerini kullandı.