Havva Dilek ile 8 Mart dünya kadınlar günü konuştuk
Seydişehir Gündem haber yayın yönetmeni Enver Haykır’a tele röportajda Emekçi kadınların iş hayatındaki yerini değerlendirdi.
Röportajı okurlarımızla paylaşıyoruz!
Toplumumuzda kadının yeri neresidir?
Kadının toplumdaki yerini öncelikle kadınlar kendileri belirleyecekler ve elbette yasalar belirleyecek.
Önce ben anneyim dersen sana önce bu sıfat ile yaklaşılır. Ben önce kadınım dersen sana önce o sıfatla yaklaşılır. Yok, ben önce insanım dersen sana o sıfatla yaklaşılır. Kadın önce insandır ve gelin önce buradan başlayalım hep birlikte.
1934 yılında kadınlara tanınan haklar 100 yılda hayatı nasıl değiştirdi?
Türkiye’de fen, teknoloji, mühendislik, matematik alanlarında kız çocukları ve kadınların bugünkü aşamada büyük ilerlemeler kaydedildi. Dünya Ekonomi Forumu’na göre eğer bu alanlardaki kadın-erkek oranı farkı mevcut hızıyla kapanmaya devam ediyor. Kadınlar, teknoloji erkek işidir olgusunu kırdı esasında. Erkek egemen olarak bilinen teknoloji sektöründe kadınlar da artık aktif olarak yer alıyor. Hatta pek çok önemli başarının altında artık onların imzası var.
Bugün kadınlar bu haklara sahip çıkıyor mu?
Elbette ki hakların kullanılması açısından yasa olarak güvence altına alınması o hakkın kullanımının önündeki pek çok engeli kaldırır.
Burada ikincil sorun olan toplumsal önyargılar, tabular, mahalle baskısı vb. süreç içinde yol alınabilir ancak. Bu gün çok umutsuz olmasam da daha alınacak çok fazla yol olduğunu düşünüyorum.
Kadın hakları en çok hangi alanda çiğneniyor?
Bana göre ilk olarak yaşama hakkı alanında çiğneniyor. Geçtiğimiz hafta 48 saat içinde 8 kadın cinayet kurbanı oldular. Kurban kelimesinden çok haz etmem ancak burada özellikle kullanıyorum. Gerçekten de kadınlar acımasızca kurban ediliyor. Bu gün bu çağda devletler kadınların yaşam haklarını koruyamıyorlar maalesef. Kadınların yaşamlarını korumak için gerekli ve caydırıcı yasalar yetersiz. Eğitim yetersiz ki erkekler kadınların canına kıymayı kendilerinde hak görüyor hâlâ. Olmaz, olmamalı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için düşünceleriniz nelerdir?
8 Mart, kadınların başarılarını kutlamak ve onları hala geride tutan eşitsizliklere dikkat çekmek için Dünya emekçi kadınlar günü olarak kutlanıyor.
8 Mart'ı yaratan bütün kadınları saygıyla selamlıyorum. Emekçi kadınların günü bir gün değil, her gündür esasında. Kadınların iyi bir eğitim alıp, çalışıp üretmeye devam etmesi, özellikle katma değeri yüksek alanlarda daha fazla yer alması olacaktır.
Emekçi kadınların iş hayatındaki zorlukları nelerdir?
Kadınların iş yaşamındaki en büyük sorunlarından birisi çocuklarının bakımları ile ilgilidir diye düşünüyorum. Kadın çocuğunu güvenli bir yerde bırakmadan işe konsantre olamıyor. Bu kaygı maalesef üst boyutlarda bir sorun teşkil ediyor. Gerçi bunu kadın olarak demeyelim de ebeveynler olarak diye düzeltsek daha doğru. Bu yüzden iş yerlerinin tamamında kreşlerin açılması öncelikle hayata geçirilmelidir.
Çağdaş kadını tanımlar mısınız?
Çağdaş kadın; aydın, yaratıcı ve üretici, susup itaat etmek yerine doğruları arayıp bulmayı ilke edinmiş, güçlü ve gücünün bilincinde olan kadındır diye tanımlamak isterim.
Burada şu noktanın özellikle altını çizmek isterim. Güçlü kadın derken erkeği aşağılayan, ezen vb. bir anlayış değil üretim sürecinde ve yaşam hakları konusunda bir güçtür kastım.
Kadınların özellikle katma değeri yüksek iş alanlarında sayısı neden az? Çözüm nedir?
Hepimiz biliyoruz ki kadınların ev ve tarım işlerini saymazsak toplumsal üretime dâhil olma süreci erkeklerden çok sonraya tekabül ediyor.
Bu gün bazı iş kollarını saymaz isek kadın istihdamı erkek istihdamına oranla düşük kalmaktadır. Türkiye hane halkı işgücüne katılım oranı araştırması sonuçlarına göre işgücüne katılım %51,4 dir. Bu oranın %32,8 kadınlar iken %70,3 ise erkekler oluşturmaktır.
Hizmet sektörüne baktığımızda ise durum biraz farklıdır elbette.
Hizmet sektörüne işgücüne toplam katılım oranı %54,1 civarındadır ve oranın erkekler %53,2 oluştururken kadınlar %56,1 oluşturmaktadır.
Kabaca örneklere baktığımızda alışıla gelmiş ön yargıları henüz kıramadığımız bir toplumda yaşadığımızı görmekteyiz. Bu ön yargılar kırıldıkça sektör bazlı istihdam oranı arasındaki farklar alacaktır diye düşünüyorum.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünya genelinde ne gibi bir farkındalık yaratıyor? Sizin bugün için özel bir mesajınız var mı?
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü elbette kadının çalışma hayatındaki emek sömürüsünü eşitlemek adına çok şey katmıştır. 8 saatlik çalışma hakkı için başlayan direniş zaferle sonuçlanmıştır.
Ancak Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün son yıllarda kadınlar günü tarzında içinin başka bir boyuta geçmesi elbette bir kadın olarak beni fazlasıyla üzmektedir.
Hediye günü, çiçek böcek günüymüş gibi bir algının yerleşmesi hem bu uğurda canlarını kaybeden o direnişçi kadınların anılarına saygısızlıktır hem de kadının genelde propagandif olarak sistem tarafından özelde kadınların bu yönde beklentiye girmesi ile kadını aşağılayıcı bir boyuta doğru yol alması alınacak yolun uzaması neden olmaktadır.
Günümüzde kadınların toplumda, siyasette ve ekonomide ne kadar ilerledi?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) son verilerine göre nüfusu göre erkek nüfus 42 milyon 734 bin 71 iken, kadın nüfus 42 milyon 638 bin 306'dir.
Toplam nüfusun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen temsil oranına baktığımızda; parlamento da kadın temsili %20 civarında bir orana yaklaşırken yerel temsilde durum maalesef %3 civarındadır.
Mesela 2019 yerel seçimlerde toplam 1389 belediye başkanlığının sadece 45 kadın aday seçilmiştir.
Bu örnek bile sanırım ne kadar yol aldığımızı ortaya koymaktadır.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için özel mesajınız nedir?
Dünya kadının emeğiyle güzelleşir değil dünya emek ile güzelleşir noktasına geldiğimizde ülkemizde ve dünyada kadın hakları diye bir olguyu konuşmuyor olacağız. Dilerim o günlere çok yakın bir tarihte kavuşuruz.