İzmir’in Çiçeği Nergis’in Hikâyesi
Tarihçi yazar; Mehmet Kiraz
Nergisin de birçok çiçek gibi mitolojik bir hikâyesi ve eski yunan tanrıları ile ilişkilendirilen bir hikâyesi var.
Adını aldığı, yakışıklılığı dillere destan Narkissos gibi mağrur dursa da, işini bilen çiçeklerdendir Nergis.
Dünyadaki en popüler çiçeklerden biridir de ayrıca.
Efsaneye göre dünyanın en güzel, yakışıklı erkeği Narkissos, Karaburun’da yaşar. Bu güzel ve yakışıklı erkeğe civarda yaşayan tüm kızlar, hatta periler bile âşıktır ona. Ama kimsenin aşkına karşılık vermez Narkissos.
Narkissos’tan yüz bulamayan perilerden biri Tanrı Zeus’a yalvararak Narkissos’un cezalandırılmasını ister. Tanrı perinin bu isteğini kabul eder ve
‘Başkalarını sevmeyen kendisini sevsin’ der.
Erkek güzeli Narkissos bir gün su içmek için göle eğildiğinde suda kendini görür ve kendi kendine âşık olur; kendine bakma aşkına karşı koyamaz ve yine kendine bakarken bir gün düştüğü gölde boğulup ölür.
Narkissos’a âşık periler sevdikleri yakışıklı adamı sudan çıkarıp gömmeyi düşünürlerken, sudan hiç bilmedikleri, görmedikleri bir çiçek çıkmaya başlar. Periler rengiyle, kokusuyla çok beğendikleri çiçeğe Narkissos adını verirler. Nergis adı da buradan gelir.
Nergisin anavatanı olan Mordogan ve Karaburun köylerinde Aralık ayı nergislerin hasat zamanı.
Bu yüzden de Aralık ayı için Nergis ayı derler.
Psikolojide de ‘kendini beğenme’ dürtüsüne narsizm denir;
Bu deyiş de yine bu efsaneden gelir...”