Ortalama zekâ seviyesi, bir kişinin 100 puan olarak kabul edildiği ölçekte değerlendirilirken, 100 puanın üzerinde olanlar ortalama üstü, 100 puanın altında olanlar ise ortalamanın altında kabul edilmektedir.

Dünya genelinde 1 milyon 691 bin 740 kişi üzerinde gerçekleştirilen zekâ testine dayalı olarak hazırlanan rapor, 115 ülkenin IQ seviyelerini sıraladı.

Bu araştırmada, bir kişinin ortalama zekâsının 100 puan olarak kabul edildiği, 100 puanın üzerinde olanların ortalama üstü, 100 puanın altında olanların ise ortalamanın altında kabul edildiği bir ölçek kullanıldı. Ayrıca, 70 IQ'nun altındaki puanlar zihinsel engelli olarak tanımlandı.

Uluslararası IQ Araştırması'nın raporuna göre en yüksek zekâya sahip ülkeler ve puanları şöyle oldu:

1- Güney Kore: 107.54 puan

2- Çin: 106.99 puan

3- İran: 106.84 puan

4- Japonya: 106.18 puan

5- Singapur: 106.18 puan

6- Avusturya: 102.71 puan

7- Kanada: 102.6 puan

8- Almanya: 102.36 puan

9- Slovenya: 102.31 puan

10- Moğolistan: 102.3 puan

TÜRKİYE 73.SIRADA

Türkiye'nin zekâ düzeyi, Uluslararası IQ Araştırması'na katılan 42 bin 801 kişinin test edilmesiyle belirlendi. Elde edilen verilere göre, Türkiye'nin zekâ oranı bir önceki yıla kıyasla 1.5 puan azalarak 2024 yılında 95.63 olarak kaydedildi. Bu sonuçlar ile  Türkiye'nin uluslararası IQ sıralamasında 73. sırada yer aldı.

Sıralamada sonlarda Gabon, Kongo, Angola, Fildişi Sahilleri, Nikaragua ve Guatemala yer alıyor.

2 bin 200 kişiye kanser taraması yapıldı

Siirt’te 2023 yılında 2 bin 200 kişi Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezinde (KETEM) meme, rahim ağzı ve bağırsak kanseri taramasından geçirildi, 54 vaka tespit edildi. 

Meme kanserinin her 4 kadından 1'inde görüldüğünü ve erken dönemde tedavi edilebildiğini belirten KETEM merkezinde görevli Dr. Şehriban Teğin, hiçbir şikâyeti ve belirtisi olmayan vatandaşların hastanelere başvurarak KETEM’de tarama yapmalarının gerektiğini söyledi. 

3 kanser türünde tarama yaptıklarını aktaran Teğin, bunlar rahim ağzı kanseri, meme kanseri ve kolorektal kanser denilen bağırsak kanseri olduğunu ifade etti. 

"Herhangi bir şikâyetlerinin olmasına da gerek yok. Aile hekimlerinin veya kadın doğum uzmanı, genel cerrahın yönlendirmesine ya da, hastaların kendi çevresinden duydukları kadarıyla bize başvuran hastalara bakıyoruz" diyen Teğin, şöyle konuştu:

 "Genel olarak bakacak olursak meme kanseri için özellikle meme de kitle, ağırlığı ya da ağrısız olabilir. Meme başı akıntısı, şekil bozukluğu, renk değişikliği gibi belirtilerle gelebiliyorlar. Bizim amacımızda hiçbir şikâyeti ve belirtisi olmadan hastaları taramaya tabi tutmaktır. Yıllık, KETEM’e başvuran hasta sayımız 2 bin 200 civarındadır. Bunların bin kadarı sinir, rahim ağzı kanserleri taraması için, 500 kadarı mamografi meme için, bunun 300 kadarı da kolorektal kanser dediğimiz bağırsak kanseri için başvuran hasta sayımız.’’ 

Sadece kadın hastalarının olmadığını kaydeden Teğin, "Erkek hastalarda başvuruyor. Erkek hastalar yaklaşık yüzde 5 oranına tekabül ediyor. Özellikle erkekler için kolorektal kanser taraması yapıyoruz. Gaitada gizli kana bakıyoruz. Pozitif çıkan hastalarımıza yine de bir üst basamak genel cerrah uzmanlarına sevk ediyoruz. Onlar ileri tetkikler yaparak kanser olup olmadığını hastaya net bir şekilde bildiriyorlar’’ ifadelerini kullandı.