Yılmaz: Kadınları eşit yurttaşlığı, birçok gelişmiş ülkeden önce elde etmiştir
Damla Yılmaz açıklamasında ülkemizde kadınların birçok gelişmiş önceden seçme ve seçilme hakkını elde etmenin onurunu yaşadığını belirterek, “Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, 23 Nisan 1920’de TBMM açıldı. O dönemde parlamentoda sadece erkek milletvekilleri vardı. Oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için verilen milli mücadelede kadınlar ve erkekler yan yana, omuz omuzaydı. Takvimler 5 Aralık 1934’ü gösterdiğinde ise biz kadınlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seçme ve seçilme hakkını kazandık. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün ifadesiyle; ‘kadının kurtuluş devrimi’ gerçekleşti. Bugün, bu kurtuluş devriminin 89. yıl dönümü. Kutlu olsun. Birçok gelişmiş ülkeden önce eşit yurttaşlığı elde etmenin haklı gururunu yaşayan kadınlar, 1935’te gerçekleşen seçimlerde aday oldu ve oy kullandı. Akın akın sandıklara koştu. Büyükşehirlerde kadın ve erkeklerin oy kullanma oranı birbirine çok yakındı. 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi. Bir yıl sonraki ara seçimde kadın milletvekili sayısı 18’e çıktı. O dönem, Meclis’teki kadın milletvekili oranımız yüzde 4,6 oldu ve parlamentoda kadın temsilinde dünyada ikinci sıraya yerleştik” dedi.
89 yıl geçmesine rağmen, kadınlar siyasette hala eşitsizlikle karşı karşıyadır
Damla Yılmaz gurur tablosunun üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen hala kadınların siyasette eşitsizlikle karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, “Bu gurur tablosunun üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen, kadınlar hala siyasette birçok eşitsizlikle karşı karşıya. Parlamentolar Arası Birlik’in 2023 verilerine göre dünyada parlamentoda kadın temsilinde 186 ülke arasında en alt sıralara geriledik. Pakistan, Suudi Arabistan ve Somali eşit temsilde bizim önümüzdeler. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Haziran 2023 raporuna göre; Türkiye’de kadınların siyasete katılımı OECD ortalamasının da gerisinde kaldı. Raporda, Finlandiya’da kabinede kadın temsil oranı yüzde 64.3 iken Türkiye’de bu oran yüzde 5.9 ‘dur. Yine aynı rapora göre, Bakanlar Kurulu’nda kadın temsili konusunda 42 ülke arasında 38. sırada yer alıyoruz. Parlamentoda kadın temsilinde Güney Kore’den sonra, Bakanlar Kurulu’nda ise Çek Cumhuriyeti’nden sonra geliyoruz. Kadın kimliğinin, ulusal meclislerde ve yerel yönetimlerde temsili için kritik eşik yüzde 33’dür. Yüzde 33’ün altındaki bir oran, kadınların temsil edilmediği anlamına gelmektedir.”
Türk toplumu kadının siyasette daha fazla temsil edilmesini istiyor
Türk toplumunun kadının siyasette daha fazla temsil edilmesini istediğini dile getiren Damla Yılmaz, “1934 yılından bu yana 24 Genel Seçim gerçekleşti. Toplam 11 bin 985 milletvekili Meclis’te görev yaptı. Bu vekillerin sadece 717’si kadındır. 2023 genel seçimlerinde Hüda-Par ve Yeniden Refah Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmesiyle, Cumhuriyet tarihinin en cinsiyetçi parlamentosu oluştu. 600 milletvekilinin sadece 119’u yani yüzde 19.83’ü kadın. 27. Dönem parlamentosunda yüzde 17.1 olan bu oran, 28. Dönemde sadece yüzde 2, 73 artabildi. Yine kritik eşik olan yüzde 33’ü bile yakalayamadık. Oysa 2022’de yapılan bir araştırmaya göre, Türk toplumu kadının siyasette daha fazla temsil edilmesini istiyor. Verilere göre, kadınların yüzde 71’i, erkeklerin yüzde 54’ü kadın siyasetçi sayısı artınca, Türkiye’nin gelişeceğini, daha iyi bir toplum haline geleceğini düşünüyor. Önümüzde yerel seçimler var. Ülkemizde 1930-2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplamda sadece 156 kadın belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. 31 Mart yerel seçimlerine göre 1389 belediye başkanının sadece 22’si, yani yüzde 2’si kadın. 2019 sonuçlarına göre, Türkiye’deki 50.217 muhtardan sadece 1.119’u; yani yüzde 2’si kadın. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı ise en fazla yüzde 3 olabildi. Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanması eşitlik mücadelesinin önemli parçasıdır. CHP olarak ana hedefimiz tam eşitliktir. Bu konuda dev bir adım atmış ve kadınların siyasette eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören teklifimizi TBMM’sine sunmuştuk. Listelerin bir kadın bir erkek şeklinde "fermuar yöntemi” ile yapılmasını şart koşmuştuk. Teklifimiz, AKP ve MHP oyları ile reddedilmişti. Bu konudaki kararlılığımız devam ediyor. Şu anda Partimizin üst yönetimini oluşturan Gölge Kabine’nin yarısı kadın, yarısı erkeklerden oluşuyor. CHP Kadın Kolları olarak, son üç yılda partimize yaklaşık 165 bin yeni kadın üye kazandırdık. Yüzde 30’un altında olan kadın üye oranımızı yüzde 37’ye çıkardık. Kadınların siyasette daha aktif olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki seçimlerde kadın temsilini en az ikiye katlamaya kararlıyız. Belediye meclisi üyeliklerinde fermuar sistemi uygulanmasını çok önemsiyoruz. Tüm CHP’li belediyelerde eşitlik birimi kurulmasını ve yerel yönetim kadrolarında yüzde 50 cinsiyet kotası uygulanmasını hedefliyoruz. Bugünü bizler için özel kılan bir başka konu ise; yaşam hak projemizin 3. yıl dönümü olmasıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini hayata geçirdiğimiz projemizle, kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele ediyoruz. Biz kadınlar için eşitlik mücadelesi, bir hak mücadelesidir. Eşit bir dünya kurmaya kararlıyız. Laik, demokratik ve özgür yarınlar biz kadınların ellerinde yükselecek” diye konuştu.