DİSK İzmir’de alana indi: Yeter artık!
DİSK İzmir’de alana indi: Yeter artık!
DİSK üyeleri Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak ülke gündemine asgari ücret sürecinin damga vurduğu günlerde neredeyse her kaleme peş peşe gelen zamları ve ekonomik krizi protesto etti
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İzmir’de alan indi. DİSK üyeleri Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak ülke gündemine asgari ücret sürecinin damga vurduğu günlerde neredeyse her kaleme peş peşe gelen zamları ve ekonomik krizi protesto etti. Yüzlerce sendika üyesinin ‘Gelirde adalet, vergide adalet’ mottosuyla ve “Geçinemiyoruz” diyerek bir araya geldiği eylemde ‘Saray’a değil, emekçiye bütçe’, ‘Vergide adalet’, ‘Zam-zulüm-işkence, işte AKP’ sloganları atıldı. DİSK’in hükümete işçi ve emekli hakları ve taşeronlaşma üzerinden de tepki gösterdiği eyleme CHP’li ilçe başkanları ve parti yöneticileri de destek verdi.
HER GECE UYKULARIMIZ KAÇIYOR!
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, eylemde yaptığı konuşmaya, “1 Ekim’den beri Türkiye’nin dört bir yanında işyeri işyeri, meydan meydan taleplerimizi yükseltiyoruz. Ülkeyi yönetenler ısrarla yükseliş, şahlanış masalları anlatırken bizler gerçekleri anlatıyoruz, taleplerimizi haykırıyoruz” sözleriyle başladı. “Hangi yükselişten bahsediyorsunuz. Bizim her gece uykularımız kaçıyor” diyen Sarı, şunları söyledi: Yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız bilmiyoruz. Her sabah yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Dün aldığımızı bugün alamıyoruz. Her sabah paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğünü görüyoruz. Her gün paramızın pula dönmesiyle emeğimiz pula dönüyor. Avrupa’nın en düşük ikinci asgari ücreti Türkiye’de diye haykırıyorduk. Bugün durum daha da kötü!”
VERGİDE ADALET LAZIM!
Hükümeti, “İşçisi çiftçisi bankalara borçlu, emeklileri aç, gençleri işsiz bir ülke yarattılar” sözleriyle eleştiren Sarı, “Yeter artık! Bu kaderi biz yazmadık ama bozacak olan biziz. “İş bulamıyoruz” diyenler, “barınamıyoruz diyenler”, “geçinemiyoruz” diyenler omuz omuza bu gidişe son vermek zorundayız. İşçinin patronundan yüksek oranda vergi verdiği bu adaletsiz düzene son vermeliyiz. Senelerdir SGK indirimi, vergi indirimi, teşvik diye diye işverenleri besliyorlar. Bir gecede vergilerini sıfırlıyorlar. Ama iş milyonlarca işçiye, emekçiye, emekliye gelince seçimden seçime vaatler verip sonra unutuyorlar. Yaptıkları bütçe yasaları ile fakirden alıp zengine veriyorlar. İşsizlik Sigortası Fonu’nu bile işverenlere aktaracak kadar pervasızlaşıyorlar. Milyonlarca işsiz varken bizden alıp patronlara veriyorlar. “2002 yılında bu yana Kişi Başına Gelir 12 kat arttı” diye övünüyorlar ama bu sürede ücretlerin sadece 6-7 kat arttığını söylemiyorlar. “Asgari ücreti enflasyona ezdirmedik” diyorlar ama büyümeden pay alamadığımızı gizliyorlar. Asgari ücreti enflasyona ezdirmemek yetmez. Bir kere sizin belirlediğiniz enflasyon ile bizim yaşadığımız enflasyon arasında dağlar kadar fark var. TÜİK’in alışveriş ettiği marketi tüm emekçiler merak ediyor. Öyle bir market, öyle bir Pazar, öyle bir çarşı yok bu ülkede. Gerçek enflasyon oranında ücret artışı da yetmez. Her gün televizyonlara çıkıp bu ülke büyüyor, şahlanıyor diye övünüyorsunuz. Kim üretiyor, biz. Kim alın teri döküyor, biz. Kim çalışıyor, biz. Ekonomiyi kim büyütüyor, biz. Peki, neden bizim ekmeğimiz büyümüyor. Eğer dediğiniz doğruysa, eğer ülke büyüyorsa, işçiler de büyümeden payını almalıdır. Gelirde adalet sağlanmalıdır! Enflasyon artı büyüme oranı kadar ücret artışı da yetmez! Neden mi? Vergide de adalet lazım. Asgari ücretin vergisinin sıfırlanması lazım... Tüm kesintilerin hazineden karşılanması lazım… Patrona verilen desteklerin işçiden esirgenmemesi lazım. Kaşıkla verilenin kepçeyle alınmaması lazım. Hem gelirde hem vergide adalet lazım” dedi.
BU KIŞ KARA KIŞ OLACAK
Sarı, sözlerini şöyle tamamladı: “TBMM’de 2022 yılı bütçesi için çalışmalar başladı. Asgari ücret ise Aralık’ta belirlenecek. Yine dar gelirlilerden alınıp patronlara verilecek. Yine saraya, sermayeye, savaşa bütçe ayrılacak, emekçiler unutulacak. Oysa bu ülkenin Anayasasında Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet olduğu yazıyor. Bütçe ve asgari ücret belirlenirken sosyal devlet gibi davranın. Anayasa’ya uygun davranın. Bu ülke bu halk artık nefes almak istiyor. 2022 kara kışına karşı halkın ekmeğini savunmak için bütçede ve asgari ücrette acil önlemler istiyoruz! Gelirde ve vergide adalet istiyoruz. Bu kış kara kış olacak. Ya işçilere emekçilere, ya da sesimize kulak tıkayan iktidara!”
İzmir HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.