Cemal Oğuz Öcal, bir şair
Cemal Oğuz Öcal, bir şair
1913- 1971
Seydişehir İncesu köyünde doğdu. Merkez İlkokulunu bitirdikten sonra Konya ve İstanbul öğretmen okullarında okudu. Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji Bölümü mezunu. Uzun bir süre Eskişehir’de olmak üzere Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde öğretmenlik yaptı. Mayıs 1944’te Turancılık davasında yargılananlar arasında yer aldı, sonuçta aklandı.
Eskişehir gazetesinde yazarlık, Şeker Fabrikasında puantörlük, Seyitgazi Toprak Mamulleri Ofisinde memurluk, Seydişehir ve Konya bölge müdürlüklerinde mümeyyizlik gibi işlerde çalıştı. 1947 yılında İstanbul’a döndü ve öğretmenlik mesleğini sürdürdü. Millî duyguları dile getiren şiirleriyle tanınmıştır.
Eserleri (Şiir):
Yurttan Sesler (1939), Türk Geliyor (1944), Ata Sevgisi (1946),Savulun Kızıllar, Gençlik Geliyor (1949), Türk Çocuklarına Millî Şiirler (1951), Her Şey Vatan İçin (1953), Kıbrıs’a Seferim Var (makaleler ve şiirler, 1958), Ramazan Şiirleri (1960), Eyüp Sultan’ı Ziyaret (1960), Olan Oldu Bizlere (1960), Yavrularımıza Okul ve Bayram Şiirleri (1960), Vatan Bahçemizden Sesler (1967), Bir Millet Şahlanıyor (1968).
Seydişehir Destanı;
Sorarsanız adı Seydişehir’dir
Doğduğum yer başka yere benzemez
Ondan ayrı bana hayat zehirdir
Doğduğum yer başka yere benzemez
Yurt seçmiş bu mutlu yeri
Seyyid Harun adlı Horasan eri
Adıyla anılır o günden beri
Doğduğum yer başka yere benzemez
Sarmış etrafın dağlar, höyükler
Gezinir koynunda alageyikler
Yurdun İsviçre’si demiş büyükler
Doğduğum yer başka yere benzemez
Kuş bakışı bakan suğla gölüne
Aslanlar yatağı yarım beline
Vurulur bu güzel Türkmen iline
Doğduğum yer başka yere benzemez
Toros’un boynunda bir incidir o
Kazalar içinde birincidir o
Yüreğimde tatlı bir sancıdır o
Doğduğum yer başka yere benzemez
Şirin manzarası cana safadır
Havuzları bin bir derde şifadır
Halkının şiarı dostluk ve vefadır
Doğduğum yer başka yere benzemez
Yandıkça hey dostlar gönül çırası
Sevdalı gençlerin kanar gönül yarası
İki gündür Konya ili arası
Doğduğum yer başka yere benzemez
Buradan çıkar en çok subay, öğretmen
Doktor, hâkim çiftçi, esnaf öğretmen
Mebusumuz centilmen mi centilmen
Doğduğum yer başka yere benzemez
Düşmez âşıkların elinden sazı
Burada gör baharı yazı
Burada seyret köpoğlu, yuf ayvazı
Doğduğum yer başka yere benzemez
İç ayranı Gül Fatma’nın elinden
İç de anla Türkmenlerin dilinden
Geçilir mi yayların gülünden
Doğduğum yer başka yere benzemez
Hararet söndürür yolcu çeşmesi
Başları döndürür yolcu çeşmesi
Ne hazindir bu yarayı deşmesi
Doğduğum yer başka yere benzemez
Hasretim yıllardır pınar başına
Ana bağ kırına deve taşına
Gurbet elde bastım otuz yaşına
Doğduğum yer başka yere benzemez
Ağaçlarda meyveleri sallanır
Gün vurdukça şekerlenir ballanır
Sepet sepet eşe dosta yollanır
Doğduğum yer başka yere benzemez
Çayırdan sofra bekliyor sizi
Fındığı bademi dudu cevizi
Mısırlar tabakta bir altın dizi
Doğduğum yer başka yere benzemez
Leblebisi ün salmıştır her yana
Nar güveci iştah verir insana
İç ağa oluktan iç kana kana
Doğduğum yer başka yere benzemez
Koçhisar’dan gelir deveyle tuzu
Temmuzda çözülür küpenin buzu
Yemekle tükenmez kavun karpuzu
Doğduğum yer başka yere benzemez
Perşembe günleri dernek kurulur
Köylü kentli birbirine sarılır
Çıkınlar dolarak eve varılır
Doğduğum yer başka yere benzemez
Ayrı düşen bencileyin yurdundan
Feryat eder karlı dağın ardından
Öleceğim ben bu sıla derdinden
Doğduğum yer başka yere benzemez
Dinlesin sazımı ferzine kuğulu
Anlasın sözümü her kızıl tuğlu
Ses versin sesime âşık Kılıoğlu
Doğduğum yer başka yere benzemez
Öcal der, varınca Türkmen soyuna
Aşka gelir destan yazdım boyuna
Doyamadım havasına suyuna
Doğduğum yer başka yere benzemez
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.