Seydişehir ve Turizm (2)

Yeni nesil turizmin geliştirilmesini öneriyoruz.

Turizm son dönemde kabuk değiştiriyor. İnsanların yeni anlayış yaklaşımları öyle eskisi gibi bir iki haftalık dönemlerde deniz kenarındaki devasa otellerde yiyip içip yan gelip yatmak değil farklı eğilimler söz konusudur. Dört mevsime dağılmış 4-5 günlük kısa tatiller, butik ve küçük oteller günümüzde revaçta gidiyor. Fabrika benzeri bir düzende ilerleyen beton ağırlıklı çok yıldızlı deva tesislerin dönemi geride kaldı. Seçenekler çoğalıyor. Yeni yaklaşımlar doğuyor. Deniz ve kumdan çok dağlar, köyler, nehirler, ören yerleri, müzeler öne çıkıyor. Turist kalacağı otelin mimari yapısını bile gözetiyor. Turist keşfetmek istiyor. Bilmediği tanımadığı coğrafyaların kültürünü öğrenme, geleneksel yaşam biçimlerini görme ve bunları kendisiyle karşılaştırma eğilimini benimsiyor. Turizmciler kültürel ağırlıklı alanları görmek istiyor. Dünyanın birçok ülkesi yeni yaklaşımlar peşinde. Yeni reklam kampanyalarında güzellikler kadar geleneklere ve çevreci teknolojilerdeki zenginliklere yer veriyor. Devasa apartmanlara düzenli bir şehre dönüp bakmıyor bile. Eski tarihi güzellikleri benimsiyor. Doğal kaynakların korunması, talana ve yağmaya karşı mücadele edenler, turizmde ülkenin çıkarını vurguluyorlar. Turizmi güçlendirmek ve çeşitlendirmek önce ülkeyi, şehrini, çevreyi sevdirmeden geçiyor. Yeni nesil turizmin geliştirilmesini öneriyoruz. Turizm alanları doğal güzelliklerin kontrollü şekilde kullanıma açılmalı. Denize veya göle akan atık su sorunları en büyük sorunlardan biri bu konuya olabildiğince hassas yaklaşılmalı. Kültürel varlıklarımız ve tarihi ören yerleri festivallerle halka açılmalı. Bisiklet yolu ile turistler çekilebilir. Turizm çeşitlenmeli şenlikler festivaller olmalı paydaşların katılımı ile. Yerel ve ulusal olmak üzere müzik, kültür sanat bunların başında gelmeli. Yerel lezzetler canlandırılmalı. Ağaçlandırma noktasına önem verilmeli. En küçük yerlerde bile müzelerimiz olmalı. Bu tür yerlerle turizmin canlanacağını düşünüyoruz.