whatsapp

Tuza dikkat haftası 20-26 Mayıs 2024

SAĞLIK (SG) - Seydişehir Gündem | 22.05.2024 - 12:47, Güncelleme: 22.05.2024 - 12:47
 

Tuza dikkat haftası 20-26 Mayıs 2024

Seydişehir Sağlık Müdürü Uz Dr. Mustafa Balcı, Tuz tüketimine dikkat çekmek için yazılı bir basın açıklaması yaptı.
İşte o açıklama: Vücutta sıvı dengesinin ve dolayısıyla kan basıncının düzenlenmesinde, asit-baz dengesinin sağlanmasında ve sinir-kas sisteminde uyarıların iletilmesinde tuzun (NaCl) önemli görevleri bulunmaktadır. Aynı zamanda antiseptik özelliği de olan tuz, tümünü yok etmese de nem miktarını büyük oranda düşürerek gıdaların bozulmasına neden olabilecek bakterilerin üremesini kontrol altında tutar; bu özelliğinden faydalanarak çeşitli gıdaların saklanmasında, koruyucu olarak kullanılır. Ancak aşırı miktarda tüketildiğinde birçok sağlık problemine neden olmakta ve insan sağlığını olumsuz etkileyen bir halk sağlığı problemine dönüşmektedir. Dünyada ölümlerin yarıdan fazlasına bulaşıcı olmayan hastalıklar neden olurken; bunların %30’unu kalp-damar hastalıkları oluşturmaktadır. Bu hastalıklar için en önemli değiştirilebilir risk faktörleri; aşırı tuz tüketimini de kapsayan sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği, sigara kullanımı ve alkol kullanımıdır. Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörüdür.  Yüksek kan basıncı dünyadaki tüm ölümlerin %13’ünden sorumludur. Kan basıncı seviyesinin en önemli belirleyicisi, diyetle alınan sodyum yani tuz miktarıdır. Yüksek sodyum (günde 2 gram’dan fazla) ya da tuz (günde 5 gram’dan fazla) tüketimi; yüksek kan basıncı, artmış kalp hastalıkları ve inme riski oluşturur. Günümüzde yapılan son çalışmalarda da fala tuz kullanımı ve sağlık etkileri benzer sonuçlar vermektedir. Tuz tüketiminin azaltılması kan basıncının düşürülmesi ve dolayısı ile inme, kalp damar hastalıkları ve böbrek hastalıkları riskini azaltmasında en etkili yöntemlerden birisidir.  Günde 5 g’dan daha az tuz alımı inme riskini %23, kalp damar hastalıkları genel hızını %17 azaltmaktadır. Değişik isimlerle piyasada bulunan çeşitli tuzların ayrıca sağlığa yararlı etkileri olduğuna dair herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. Tüm tuz çeşitlerinin ana bileşeni NaCl olup bu tuzların da az tüketilmesi gerekmektedir. Ürün gruplarında Eylem Planında belirlenmiş olan tuz limitlerine uyulup uyulmadığının denetlenmesi ve geri bildirimlerin ilgili kurum ve kuruluşlara rapor edilmesi gerekmektedir. Ambalajlı gıdalarda ürün etiketlerindeki içerik listesinde Sodyum (Na) ya da tuz (NaCl) miktarının günlük karşılama oranının da belirtilmesi, ön yüz renkli etiketleme olması önemlidir. Ülkemizde tuz yer altı kaynak tuzları, deniz, göl ve kaya tuzu kaynaklarından elde edilmektedir. Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği’ne göre işlenmiş tuz; ana maddesi sodyum Klorür olan ve insan tüketimine uygun nitelikte üretilen deniz, göl ve kaya tuzlarıdır. İşlenmiş tuz rafine edilmeden veya yıkanmadan piyasaya sunulamaz. Bu tebliğ kapsamında yer alan ürünler etiketi üzerinde tuzun kullanım amacına göre “sofra tuzu”, “sofrada öğütme tuz”, “iri salamura tuzu”, “gıda sanayi tuzu” olarak adlandırılmaktadır. Gıda sanayi tuzu doğrudan tüketiciye sunulamaz. Bunun yanında tuzun elde edildiği kaynak “deniz tuzu veya deniz tuzundan üretilmiştir”, “kaya tuzu veya kaya tuzundan üretilmiştir”, “göl tuzu veya göl tuzundan üretilmiştir”, “yer altı kaynak tuzu veya yer altı kaynak tuzundan üretilmiştir” şeklinde belirtilmektedir. Aşırı tuz tüketimi çocuk, erişkin ve yaşlı sağlığı ve birçok sağlık sorunu ile ilişkilendirilmektedir: “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı, 2011- 2015” oluşturulmuş ve eylem planı çerçevesinde tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik aktiviteler gerçekleştirilmiştir. Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği (2012) uyarınca ekmekteki tuz oranı %25 azaltılmıştır. 100 g ekmekte tuz miktarı 2 gramdan 1.5 grama düşürülmüştür. Pastırmadaki tuz oranı 100 g kuru malzemede 8.5 gramdan 7 grama düşürülmüştür (Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği, 2012). Kırmızıbiberdeki tuz oranı %22 azaltılmıştır (Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği 2013). 100 g biberde tuz miktarı 9 gramdan 7 grama düşürülmüştür. Domates salçasındaki tuz miktarı %64 azaltılmıştır (Türk Gıda Kodeksi Salça ve Püre Tebliği, 2014). 100 g salçada tuz miktarı 14 gramdan 5 grama düşürülmüştür. Zeytindeki tuz oranı %50 azaltılmıştır (Türk Gıda Kodeksi Sofralık Zeytin Tebliği, 2014).  Maksimum düzey %8 ile sınırlandırılmıştır. Peynirdeki tuz oranı Türk Gıda Kodeksi uyarınca %35-61 azaltılmıştır. 2015 tarihli Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliği’nde farklı peynir türlerine bağlı olarak 100 g peynirdeki maksimum tuz miktarının 3-7.5 g olması öngörülmektedir. Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği uyarınca (2013) tuz paketlerinin üzerinde "Tuzu Azaltın Sağlığınızı Koruyun" ibaresi zorunludur. Okul kantinlerinde satışa sunulan besinler için tuz miktarına yönelik kriterler geliştirilmiştir. 27714 sayılı ve 29.09.2014 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan genelge ile kamu kurumlarının kafeteryalarından ve yemekhanelerinden tuzluklar kaldırılmıştır.        “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı 2016-2021” güncellenmiş ve uygulamaya konulmuştur. 20-26 Mayıs 2024 Bakanlığımız özel gün ve haftalar takviminde Dünya Tuza Dikkat Haftası olarak belirtilmiştir.  
Seydişehir Sağlık Müdürü Uz Dr. Mustafa Balcı, Tuz tüketimine dikkat çekmek için yazılı bir basın açıklaması yaptı.

İşte o açıklama:

Vücutta sıvı dengesinin ve dolayısıyla kan basıncının düzenlenmesinde, asit-baz dengesinin sağlanmasında ve sinir-kas sisteminde uyarıların iletilmesinde tuzun (NaCl) önemli görevleri bulunmaktadır. Aynı zamanda antiseptik özelliği de olan tuz, tümünü yok etmese de nem miktarını büyük oranda düşürerek gıdaların bozulmasına neden olabilecek bakterilerin üremesini kontrol altında tutar; bu özelliğinden faydalanarak çeşitli gıdaların saklanmasında, koruyucu olarak kullanılır. Ancak aşırı miktarda tüketildiğinde birçok sağlık problemine neden olmakta ve insan sağlığını olumsuz etkileyen bir halk sağlığı problemine dönüşmektedir.

Dünyada ölümlerin yarıdan fazlasına bulaşıcı olmayan hastalıklar neden olurken; bunların %30’unu kalp-damar hastalıkları oluşturmaktadır. Bu hastalıklar için en önemli değiştirilebilir risk faktörleri; aşırı tuz tüketimini de kapsayan sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği, sigara kullanımı ve alkol kullanımıdır.

Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörüdür.  Yüksek kan basıncı dünyadaki tüm ölümlerin %13’ünden sorumludur. Kan basıncı seviyesinin en önemli belirleyicisi, diyetle alınan sodyum yani tuz miktarıdır. Yüksek sodyum (günde 2 gram’dan fazla) ya da tuz (günde 5 gram’dan fazla) tüketimi; yüksek kan basıncı, artmış kalp hastalıkları ve inme riski oluşturur. Günümüzde yapılan son çalışmalarda da fala tuz kullanımı ve sağlık etkileri benzer sonuçlar vermektedir. Tuz tüketiminin azaltılması kan basıncının düşürülmesi ve dolayısı ile inme, kalp damar hastalıkları ve böbrek hastalıkları riskini azaltmasında en etkili yöntemlerden birisidir.  Günde 5 g’dan daha az tuz alımı inme riskini %23, kalp damar hastalıkları genel hızını %17 azaltmaktadır.

Değişik isimlerle piyasada bulunan çeşitli tuzların ayrıca sağlığa yararlı etkileri olduğuna dair herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. Tüm tuz çeşitlerinin ana bileşeni NaCl olup bu tuzların da az tüketilmesi gerekmektedir. Ürün gruplarında Eylem Planında belirlenmiş olan tuz limitlerine uyulup uyulmadığının denetlenmesi ve geri bildirimlerin ilgili kurum ve kuruluşlara rapor edilmesi gerekmektedir. Ambalajlı gıdalarda ürün etiketlerindeki içerik listesinde Sodyum (Na) ya da tuz (NaCl) miktarının günlük karşılama oranının da belirtilmesi, ön yüz renkli etiketleme olması önemlidir.

Ülkemizde tuz yer altı kaynak tuzları, deniz, göl ve kaya tuzu kaynaklarından elde edilmektedir. Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği’ne göre işlenmiş tuz; ana maddesi sodyum

Klorür olan ve insan tüketimine uygun nitelikte üretilen deniz, göl ve kaya tuzlarıdır. İşlenmiş tuz rafine edilmeden veya yıkanmadan piyasaya sunulamaz. Bu tebliğ kapsamında yer alan ürünler etiketi üzerinde tuzun kullanım amacına göre “sofra tuzu”, “sofrada öğütme tuz”, “iri salamura tuzu”, “gıda sanayi tuzu” olarak adlandırılmaktadır. Gıda sanayi tuzu doğrudan tüketiciye sunulamaz. Bunun yanında tuzun elde edildiği kaynak “deniz tuzu veya deniz tuzundan üretilmiştir”, “kaya tuzu veya kaya tuzundan üretilmiştir”, “göl tuzu veya göl tuzundan üretilmiştir”, “yer altı kaynak tuzu veya yer altı kaynak tuzundan üretilmiştir” şeklinde belirtilmektedir.

Aşırı tuz tüketimi çocuk, erişkin ve yaşlı sağlığı ve birçok sağlık sorunu ile ilişkilendirilmektedir:

“Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı, 2011- 2015” oluşturulmuş ve eylem planı çerçevesinde tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik aktiviteler gerçekleştirilmiştir.

Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği (2012) uyarınca ekmekteki tuz oranı %25 azaltılmıştır. 100 g ekmekte tuz miktarı 2 gramdan 1.5 grama düşürülmüştür. Pastırmadaki tuz oranı 100 g kuru malzemede 8.5 gramdan 7 grama düşürülmüştür (Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği, 2012). Kırmızıbiberdeki tuz oranı %22 azaltılmıştır (Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği 2013). 100 g biberde tuz miktarı 9 gramdan 7 grama düşürülmüştür. Domates salçasındaki tuz miktarı %64 azaltılmıştır (Türk Gıda Kodeksi Salça ve Püre Tebliği, 2014). 100 g salçada tuz miktarı 14 gramdan 5 grama düşürülmüştür. Zeytindeki tuz oranı %50 azaltılmıştır (Türk Gıda Kodeksi Sofralık Zeytin Tebliği, 2014).  Maksimum düzey %8 ile sınırlandırılmıştır. Peynirdeki tuz oranı Türk Gıda Kodeksi uyarınca %35-61 azaltılmıştır. 2015 tarihli Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliği’nde farklı peynir türlerine bağlı olarak 100 g peynirdeki maksimum tuz miktarının 3-7.5 g olması öngörülmektedir. Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği uyarınca (2013) tuz paketlerinin üzerinde "Tuzu Azaltın Sağlığınızı Koruyun" ibaresi zorunludur.

Okul kantinlerinde satışa sunulan besinler için tuz miktarına yönelik kriterler geliştirilmiştir.

27714 sayılı ve 29.09.2014 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan genelge ile kamu kurumlarının kafeteryalarından ve yemekhanelerinden tuzluklar kaldırılmıştır.

       “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı 2016-2021” güncellenmiş ve uygulamaya konulmuştur.

20-26 Mayıs 2024 Bakanlığımız özel gün ve haftalar takviminde Dünya Tuza Dikkat Haftası olarak belirtilmiştir.  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.