Ülkemizde yaşanan toplum yapısını toplumsal incelediğimiz zaman genellikle yönelmek ve yönlendirmek olarak yaşıyoruz. Cemiyet olma özellikleri insan ilişkilerinin düzenli olmasıyla sosyal yaşam dengesinin kurulması insan topluluğunda sosyal yaşamın önemli bir parçasıdır. Sosyal yaşamdan soyutlanarak kopulursa bireysellik soyut yaşam özelliklerine dönüşüm başlar. Bireysellik içindeki yaşamsa tekliği oluşturur. Bu durum güçlü bir toplum olma özelliğini kaybederek yitirir. Toplum yapı kavramları toplumsallaşmada şu ana temeller üzerine kuruludur. Din, Hukuk, Aile, Siyaset, Ekonomi, kültür evrim sentez dediğimiz yapı ise insanlığın çağ atlayarak büyük bir hızla gelişim ve değişimidir. Başka milletler arasında ülkemizdeki durum ise tüm bu yapıda insanımız genellikle başka milletlere her yönüyle asırlardır bir kavga şekilde adetten yarışırcasına kendi olma özelliklerinden uzaklaşarak benzemeye çalışma çabasında bocalayıp durmaktadır. Şuur bilinciyle idrakli hareket etmeyen toplum insanı toplumsal yapıdan bireyselleşmeye ve yalnızlaştırılma evrim sürecine doğru dikkat edilmese geçiriyor. Yönlendirilerek yönetilmenin girdabı etrafında dönen bir toplum yapısına doğru giderek bir kayma var. Toplumsal gözlem ve analizler yaparak bunu çok kolay anlayabilmek mümkündür. Nereye doğru nelerin içinde sürüklenerek toplumsal yapımız bozulmaya başladı.? Öncelikle siyaset bunda çok etkili özellikle hukuksal boyuttaki bazı alınan kanuni kararların neticesinin topluma olumsuz yansımasıyla etkileri bunların başında gelen en büyük sorunlu etkendir. Çabuk ve kolay boşanmaların artışı aile yapısını zedelenmesini oluşturan nedenlerdir. Herkesin haklılık durumu diyerek hak arayacağım diye en ufak bir anlaşmazlık durumda bile hemen kolayca başvurduğu mahkeme kapıları, ülkemize giren yabancı sayılarının artışı ve her türlü dengenin bozulması, ekonomik sebeplere dayalı işsizlik oranlarının had Safalarda büyümesi, siyaset içinde gerçek halkların korunarak yerini bulmaması ve işlenen suç oranları yükselişi, eğitim çıkmaları daha birçok problem ve çözümleri bulunmamış sorunlarda kendi içinde her biri önemsiz görünürken bir nevi toplum içinde toplumsal yapı taşlarına dönüşüyor.