Tasavvuf tekâmül ile başlayan Sufi insan olma yolculuğudur.
Tasavvuf daima insana Allah'ı ve insanın kendini kendinde insan olmanın var olma varlık kavram değerlerini hatırlatır.
Tasavvufu bilen olayların içinde olaylara maruz kalıp düştüğü zaman bilir ki insan varlığında kendi varlığının tekâmülde kendisinde tefekkürde teslimiyet evresinde olduğunu bilerek hatırdan hiç çıkarmaz.
Olaylardan geçişte asıl tekâmülde anlatılmak istenen alınması gereken mutlak -i olgular muhakkak ki mutlak varlık vardır.
İnsan varlığı üzerindeki manevi ve maddi gelişime mutlak- i ihtiyaç duyulan mutlak mutlak -i olgusal olgu süresidir.
İnsan varlığında ki gelişim hallerinde eksikliği noksanda tamamlanır.
İnsan varlığı sufi hallerde bu olaylı olaylardan geçiş evresinde ki süreçte gereken mutlak -i gelişim ihtiyacını tamamlayarak alırken teslimiyet göstermesi gerekmektedir.
Yaşanan olayların içinde farkındalık farkı yaratarak seyri-i sülüklü Allah'ı tespihle teslimiyette bilmek insan varlığını noksanda tamamlayıcı olup yüceltir.
İhlas kazandırır.
Olaylar manzumesi her ne olursa olsun ilahi geçiş mutlak varlık mutlak -i veçhe var olma ( halk olma ) halleri göstermiştir.
İnsan varlığında kul ve halife olmanın gereğindedir.
Kul olmanın halifelikte Allah'ın varlığında hatırlatılmasıdır.
Yüksek algı, yüksek bilinç, yüksek idrak- i şuur sahibi üstünden görev yapmaktadır. Yüksek tasavvuf ( tekâmül ) başlamıştır.
Olaylar manzumesine kendisini kaptıran insan varlığı kavram değerlerinde kavramsal yükselmez. Aşağıya doğru sürekli aşağı çekilir.
Çekildikçe varlıksal varlık olmaktaki kavram değerleri büyük bir hızla düşer.
İnsan sıfat-ı ile fıtrat-ı kavram değerleri taşıyan olmaz.
Kavram değerleri yüksek tekâmül göstermekle yükselir.