Yıllardır bu konuda yazarım… “Dedikoduyu bırak, işine bak” diye… Seydişehir’in siyaseti üzerine geçen Ankara’dan gelen önemli bir dostumla sohbetimiz açılınca bana “Burada çok büyük rant olmamasına rağmen kavganın büyük olmasına anlam veremiyorum, nedir? Bu kavgaların altında yatan nedeni ne” diye sordu. 30 yılı aşan gazetecilik hayatımda her dönemde kavgalar olmuştur. Çekişmeler olmuştur ama bu dönemdeki gibi zirvesini bende görmedim. dedim. Arkadaşımın verdiği bilgiye göre, İnsanların birbirlerini arkadan vurma pahasına şikâyetler oluyormuş. Bunlarda genel de siyasette ve Fetö soruşturmalarında gereksiz aslı olmayan şikayetler hat safhaya ulaşmış. Yazıktır, günahtır… Olan Seydişehir’e olur. Kul hakkı diye çok önemli bir hususu unutuyorsunuz. Bulunduğunuz görevlere kavga için değil, hizmet için geldiniz. 1970 yılında 3 milletvekili çıkarıyorduk. Maalesef şimdi 1 milletvekilinden sıfıra kadar geriledik. Ekonomi gün geçtikçe bitiyor, şehirden işsizlikten dolayı kaçışlar hızla devam ediyor. Biz kişisel kavgalarımıza hala devam ediyoruz. Seydişehir için adeta altın fırsatını maalesef kaçırmak üzereyiz. Konya’nın 20 milyondan liradan fazla turizm pastasından yararlanamıyoruz. Komşu ilçelere kaptırdık. Lütfen bu konunun hassasiyetini görelim. Benim şahsen ne bir Resturant, ne de yoldan gelip geçeceklerin para bırakacağı bir iş yeri işletmiyorum. Gazeteci olarak, halkın sesi, kulağı olarak görevimizi yaparak elimizden uçup gidecek olan bu fırsatın kaybolmamasını yazarak duyurmaya çabalıyoruz. Her gün okuyucularımızdan telefon, mail alıyoruz. Değişik öneriler, fikirler, eleştiriler geliyor. 50 yıldır beklediğimiz Konya- Antalya duble yolu artık son noktaya gelmiş durumda. 2019 yılında da Alacabel ve Tınaztepe tünelleri faaliyete geçecek. Avrupa ve Türkiye'nin değişik illerinden gelen araçların İç Anadolu’dan, Akdeniz’e geçişleri Seydişehir üzerinden olacak. Hızlı tren de ihale aşamasına geliyor. Bunlar ağır aksak da olsa yolunda gidiyor. Esas istihdam mahalli yatırımların hayata geçirilmesi önemlidir. Seydişehir’de siyasetten, svil topluma, iş adamından devlet kurumlarına kadar gereksiz dedikoduları bırakıp önümüzdeki işlerimize bakarsak daha hızlı yol alırız diye düşünüyorum.