whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Söyleyecek sözümüz çok ama!

Bayram tatili olsun, yaz günlerinin başlamasıyla memleketini ziyarete gelen vatandaşlarımızla oturup muhabbet etme imkânı bulduk. Sohbetlerimizde genelde ilçemizin dünü ve bugününü konu ettik. Gerek yurt dışından olsun gerek ilçemizden il dışına taşınmış olan hemşerilerimiz olsun şehrimizin mevcut durumunu nasıl gördüklerini sorduk. Aldığımız cevaplarda bazıları değişen bir şey yok derken, bazıları da ekonomi olarak şehir gelişmemiş diye konuşmalarına şahit olduk. Söylemlerinin birçok anlamda sebepleri var! Mesela işsizlik sorunu. Göç. Trafik karmaşıklığı. Vatandaşların birçoğunun kafe ve kahvehanelerde boşu boşuna vakit geçirmeleri. Yaya geçitlerini ve yayaların yürüyüş yolu olan kaldırımları işgal etmeleri. Birçok ticaret erbabının şehrimizi sadece para kazanma yeri olarak görüp sahte indirim reklamlarıyla tüketim anlayışını körükleyip insanlarımızı marketlere yığmak. Buna nasıl göz yumulur anlayamıyorum doğrusu. Bu açgözlüler yatırımlarını da ilçe dışını tercih etmeleridir. İlçemize gelen mevsimlik işe yaramayan sözde iş adamlarının ilçe insanımızı nasıl çarparız anlayışları. İlçemizdeki birçok tabela partilerinin ve derneklerin kendi menfaatlerinin dışında hiç kimseyi görmedikleri gibi bu ilçeye ne verebiliriz tutumlarından uzak ne alabiliriz anlayışının hâkim olması. Dün olsun bugün olsun birbiriyle olan kavga ve çekişmeleri yüzünden şehrin sorunlarını duymayan ve görmeyen ihtiraslı siyasiler. En önemlisi ise köşelerinde unutulan konuşturulmayan aydınlarımız. Yazarıyız diye ortaya çıkıp yazdıkları kitapların ve toplumdaki konuşmalarının ise beş para etmemesi. İnsanlardan uzak habersiz sözde kanaat önderlerinin caka atmaları. Sivil toplum anlayışlarında olan bazılarının sivilliğini kaybetmesi, üretme becerisinden uzak ortak ses çıkaramayan STK’ların. Seslerini menfaat için kısan basının. Kişisel menfaatlerine bencil kişiliklerine feda edilen memleketimiz. İş adamlarımızın çoğunun her şeyi devletten bekleyen halleriyle kalkınmamız umut verici olur mu? Şehrimizin geri kalmışlığından elbette hepimiz fazlasıyla şikâyetçiyiz. Unutmayalım ki! Kalkınmamızı sağlayacak olan bilgi ve kültürel birikimi olan insanlarımıza yapılarını sorgulamadan sahip çıkmalıyız. Ekonomi ve kalkınma hamlemizi dışarıda değil kendi içimizde aramalıyız. Çünkü bizler ne kadar gelişirsek şehrimiz de o kadar değişecektir.
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2023 - Perşembe

Söyleyecek sözümüz çok ama!

Bayram tatili olsun, yaz günlerinin başlamasıyla memleketini ziyarete gelen vatandaşlarımızla oturup muhabbet etme imkânı bulduk.

Sohbetlerimizde genelde ilçemizin dünü ve bugününü konu ettik. Gerek yurt dışından olsun gerek ilçemizden il dışına taşınmış olan hemşerilerimiz olsun şehrimizin mevcut durumunu nasıl gördüklerini sorduk.

Aldığımız cevaplarda bazıları değişen bir şey yok derken, bazıları da ekonomi olarak şehir gelişmemiş diye konuşmalarına şahit olduk.

Söylemlerinin birçok anlamda sebepleri var!

Mesela işsizlik sorunu. Göç. Trafik karmaşıklığı. Vatandaşların birçoğunun kafe ve kahvehanelerde boşu boşuna vakit geçirmeleri. Yaya geçitlerini ve yayaların yürüyüş yolu olan kaldırımları işgal etmeleri.

Birçok ticaret erbabının şehrimizi sadece para kazanma yeri olarak görüp sahte indirim reklamlarıyla tüketim anlayışını körükleyip insanlarımızı marketlere yığmak. Buna nasıl göz yumulur anlayamıyorum doğrusu. Bu açgözlüler yatırımlarını da ilçe dışını tercih etmeleridir.

İlçemize gelen mevsimlik işe yaramayan sözde iş adamlarının ilçe insanımızı nasıl çarparız anlayışları. İlçemizdeki birçok tabela partilerinin ve derneklerin kendi menfaatlerinin dışında hiç kimseyi görmedikleri gibi bu ilçeye ne verebiliriz tutumlarından uzak ne alabiliriz anlayışının hâkim olması.

Dün olsun bugün olsun birbiriyle olan kavga ve çekişmeleri yüzünden şehrin sorunlarını duymayan ve görmeyen ihtiraslı siyasiler.

En önemlisi ise köşelerinde unutulan konuşturulmayan aydınlarımız. Yazarıyız diye ortaya çıkıp yazdıkları kitapların ve toplumdaki konuşmalarının ise beş para etmemesi. İnsanlardan uzak habersiz sözde kanaat önderlerinin caka atmaları.

Sivil toplum anlayışlarında olan bazılarının sivilliğini kaybetmesi, üretme becerisinden uzak ortak ses çıkaramayan STK’ların. Seslerini menfaat için kısan basının. Kişisel menfaatlerine bencil kişiliklerine feda edilen memleketimiz.

İş adamlarımızın çoğunun her şeyi devletten bekleyen halleriyle kalkınmamız umut verici olur mu?

Şehrimizin geri kalmışlığından elbette hepimiz fazlasıyla şikâyetçiyiz. Unutmayalım ki! Kalkınmamızı sağlayacak olan bilgi ve kültürel birikimi olan insanlarımıza yapılarını sorgulamadan sahip çıkmalıyız.

Ekonomi ve kalkınma hamlemizi dışarıda değil kendi içimizde aramalıyız.

Çünkü bizler ne kadar gelişirsek şehrimiz de o kadar değişecektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.