Çiftçilerimiz arpa ve buğday hububat ürünlerini Toprak Mahsulleri Ofisine teslim ediyorlar. Açılışta ofis yetkilileri lisanslı depo yapımına ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yaptılar.
Bizim ofisimizdeki depolama toprağa stoklanıyor. Aylar sonra tüccara veya tefeciye satılıyor onlarda pahalı fiyattan piyasaya sürüyor.
Tarım ve hayvancılığın başlıca gelir kaynaklarından olan Seydişehir’de bu yıl güzel bir ofis alım merkezi yapıldı. Yaşanan yağışlarla tarım ürünlerinde verim artışı yaşanırken, ürünlerin depolanacağı alan güzel olmasına rağmen toprağa depolandığı için sınırlı alım yapıldı. Haliyle çiftçilerimiz maddi açıdan emeklerinin karşılığını bu yolla da alamadı.
Üreticilerin büyük bir bölümü borçlu oldukları için mahsulünü tüccara verdi.
Tefecilik sistemi var adeta. Alan o günün parasıyla alıp fiyat yükselince satıyor.
İş adamlarımıza büyük iş düşüyor:
İş adamlarımızın lisanslı depo kurmaları için bu işe soyunması, destek olması gerekiyor. Hem tarım üreticilerimiz kazansın hem de bu depoyu karan iş adamlarımız kazansın elin tefecisine tüccarına büyük bir servet gelirini kaptırmasınlar. Lisanslı depo kurmaları için de belediye başkanlığı ve ziraat odası başkanlığıyla görüşmeleri yeterlidir.
Göç ve Seydişehir
Seydişehir nüfusunun çoğunluğu köylerden gelip yerleşenler teşkil ediyor
Yüzde 35’lik kısım ise kırsalda yani köylerde yaşıyor.
Şehirde yaşayan ile köylerde yaşayanlar arasında çok büyük bir uçurum var.
Köyde yaşamayı tercih edenlerin sayısı günden güne azalıyor.
Şehir merkezine göç fazla olunca belediye hizmetlerinde de aksamalar yaşanıyor. Bu göçün nedenleri ne? Meralar tek tek yok edildi. Doğanın dengesi ile oynandı. Tarımsal ürünler para etmedi. Çiftçilerimiz emeklerinin karşılığını alamadıkları için topraklarını bırakarak şehre iş aramaya geldi. Bu yüzden göç durmuyor. Şehrin bazı bölgeleri de köy görünümünde.
Şehirdeki işsiz sayısı çoğaldı. Adeta kültürel ve sosyal uyum problemi yaşanıyor.
Konut ihtiyacı yeterince karşılanmıyor. Kiralar aldı başını gitti.
Son 30 yıldır köyden şehre hızlı bir göç var. Bunun önüne geçilmesi için ciddi bir tedbir yok. Onun için çiftçilerimizin ürünlerini değerlendirecek bu lisanslı depolara ihtiyaç var. Tabi bir bununla sorunlar bitmiyor. Kökten kalıcı tedbirler alınması için çaba sarf edilmesi gerekiyor.