Ahilik haftası her yıl 12-18 Eylül tarihlerinde kutlanır. Ama bizde değil. Bizim esnafımız siftah etmese de bu günün anlamını da pek fazla bilmez. Sadece müşteri gelirse satış yapmaya çalışır. Esnaf başkanı veya protokol olsun sadece mesajla kutlar.
Esnaf olmazsa belediye de, esnaf başkanı da olmaz.
Önce Ahilik gününü 2 yıl önce okuduğum kitaptan kısaca aktarmak istiyorum.
‘700 yıl önce Horasandan Anadolu’ya gelmiş olan Ahi Evran Konya’da, Kayseri’de, Denizli’de ve son olarak şehadetine kadar ikamet ettiği Kırşehir’de, esnafları örgütleyerek Ahilik Teşkilatı’nın kurucusu olmuştur.
Öncelikle bilinmelidir ki, Ahilik bir tarikat değildir… Ahilik izlenecek bir yoldur. Yöntemdir. Ahilik geleneğinin temelini oluşturan dürüst esnaf ve zanaatkârlardır. Esnaf kendisine gelen bir müşteriyi, henüz siftah yapmamış olan komşu bir esnafa gönderirdi… Bunlar aşırı bir kârla satış yapmazlar, deyim yerindeyse, müşteriyi kazıklamazlardı. Makul bir kârla satış yaparlar, terazi hilesini de bilmezlerdi.
Çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan ustalığa geçiş ile ilgili özel törenler vardı ve bu törenler, yükselen kişi için hayatı boyunca unutamayacağı ihtişamda yapılır kuralları uygulanırdı.
Bugün bu kültür ne kadar uygulanmaktadır?
Seydişehir insanı bu kültürü fazlaca tanıyamamıştır. Esnaf ise örgütlülükten uzak ticaret yapmaya çalışmaktadır. Belediye ve Esnaf başkanı birlikte güzel etkinlikler yaparak evde kapanmış insanları çarşıya pazara çekebilir. Ortalık kıpır olur. Bu heyecan esnaf müşteri birliğine dönüşür. Ben bir zamanlar Marmaris’te Ahilik kutlamalarında ‘En güzel Vitrin’ yarışmasına şahit oldum. Halk Müziği sanatçıları insanları coşturuyordu. Marmaris sokaklarında oldukça renkli görüntüler vardı. Seydişehir’de bu tür etkinlikler yapılabilir. Böyle bir Ahilik haftasını sessiz geçirmemeliyiz. Esnafımız, zanaatkârlarımız kendi kuruluşuna sahip çıkmalı? Benim düşüncem bu.