Köylerdeki bizlerin yaşındaki kuşakta kerpiç evlerde büyüdü. Aile içi kadar bu evlerde sıcaktı. Her şeyi anı ve hatırası doluydu. Kerpiç evler yaygındı üzerinde genelde çatısı yoktu. Yağan yağmurlardan akmaması için yaz ve güz aylarında dam üzerine çorak çekip yuvakla silindir gibi yuvardık. Kışında yağan karları küreklerle temizlerdir. Bizler içim bir neşe ve hikâye dolu yaşamdı.
Bizim köyde milletin ortak kullanma alanı olan kerpiçlik diye harman yeri vardı. Kerpiçler orada kesilir yani kalıplara dökülerek kurumaya bırakılırdı. Saman ve balçığın karıştırılıp bir kalıpta biçimlendirilmesiyle ortaya çıkan kerpiç oldukça doğa dostu ve zararsız bir karışımdı. Son yıllarda yerlerini betonarme binalara bıraktı. Emek emek örülen kerpiç tuğlalar yerine çimento yüklü kamyonlarla inşa edilen yapılar sardı dört bir yanımızı. Ve sonra betonarme binalarda büyüyen nesiller.
Daha önce yaygın olarak kullanılan kerpiç evleri şuanda bazı kırsal alanlarda ev ve hayvan barınağı olarak kullanılmaktadır. Kerpiç evlerin, sağlık açısından betonarme evlerden daha sağlıklı oldurdu. Beton evler Kış aylarında soğuk, Yaz aylarında sıcak olurken, kerpiç evler ise Yaz mevsiminde serin Kış mevsiminde ise sıcak oluyor. Beton apartman hayatı sanki cansız robot gibi. Duvarlarını ne kadar yumruklasak da bizi duyamazlardı. Nefes alan varsa kerpiç bir evin içinde, o ev başlarına yıkılmazdı. Köydeki bizim ev hala kerpiç 300 yıla dayanan bir geçmişi var. Dökülür, saçılır ama yıkılmazdı deprem olmadığı sürece. İçinde heyecan varsa o da heyecanlı, keder varsa o da kederli olurdu. Biz ne isek o olurdu. Duygusuz değildi betonarmeler gibi. Bir güzel de sobası olurdu kerpiç evlerin muhakkak. Eski yıpranmış, bir köşesi yanmış nostaljik bir fotoğraf gelir gözümün önüne kerpiç ev denilince, geçmiş gelir, samimiyet gelir ve de çocukluk gelir kısaca. O kerpiç evler okul dönüşü bizleri beklerdi. Eski insanlar gitti. Değişim dönüşüm derken sağır, duygusuz her tarafı beton apartmanlara sanki bağlı kaldık. Şimdilerde zaten kerpiç kesen (kalıpçı) de kalmadı. Gidiyoruz işte öylesine!