whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Egemen zihniyetin işleyişi

Laik demokratik özgür bir ülkede kurumsallaşmış bir zihniyet hâkimiyeti toplumu sağlıklı bir yapıya kavuşturur. Kendi ekseninde bir zihniyet oluşturan iktidarlar toplum üzerinde egemen güç otoritesi kurup insanların özgür bir zihniyet oluşmasına engel olurlar. İktidarda olanlar kendisine ait zihniyeti oluşturmak için toplumu baskı altına almaya çalışıyorlarsa bu hâkim gücün kendi egemenliklerini kurup varlıklarını sürdürme olgusudur. Bu durum hem özgürlüğü hem gelişimi hem de toplumsal zihniyeti engeller. Güç üstünlüğü kurarak kendi hegemonyasını inşa etmiş olurlar. İşte bu kalıpsal düşünce bağımlılığı, köleliği, sömürüyü, savaşı, işgali, yağmayı ayrıştırmayı, kutuplaştırmayı meşru hale getirir. Onun için kendi zihniyetlerini benimsetirler. Bu durumu günümüzde devam eden savaşlar ve soykırımlar için de aynısını düşünebiliriz. Hâkim sınıf yok etmeyi, öldürmeyi kendi toplumuna kabul ettirebilecek yaptırımları zoru, şiddeti kullanır. Böyle bir yapı içerisinde insanlar özgürlüğüne sahip midir?” Sorusuna hayır derim. Maalesef insan zorla oluşturulan bir zihniyetten kendisini kurtaramıyor. O güç kesimi egemenliklerini yerleştirdikçe toplum acı çeker. Okuyup, araştırmayan, sorgulamayan toplumlar bu zihniyetin egemenliği altına kolayca girer gerçek insan vasfını yitirmiş olur. Böyle toplumlar zamanla gücün güçlünün yolundan gitmek zorunda kalır. Hâkim güce destek verir, peşinden gider, omuz verir, gücün ayakta durmasını ve daim olmasını sağlar. Genel tarihe baktığımızda insanların salt çoğunluğu güçten, güçlüden yana olmuştur.
Ekleme Tarihi: 14 Temmuz 2024 - Pazar

Egemen zihniyetin işleyişi

Laik demokratik özgür bir ülkede kurumsallaşmış bir zihniyet hâkimiyeti toplumu sağlıklı bir yapıya kavuşturur. Kendi ekseninde bir zihniyet oluşturan iktidarlar toplum üzerinde egemen güç otoritesi kurup insanların özgür bir zihniyet oluşmasına engel olurlar. İktidarda olanlar kendisine ait zihniyeti oluşturmak için toplumu baskı altına almaya çalışıyorlarsa bu hâkim gücün kendi egemenliklerini kurup varlıklarını sürdürme olgusudur. Bu durum hem özgürlüğü hem gelişimi hem de toplumsal zihniyeti engeller. Güç üstünlüğü kurarak kendi hegemonyasını inşa etmiş olurlar. İşte bu kalıpsal düşünce bağımlılığı, köleliği, sömürüyü, savaşı, işgali, yağmayı ayrıştırmayı, kutuplaştırmayı meşru hale getirir. Onun için kendi zihniyetlerini benimsetirler. Bu durumu günümüzde devam eden savaşlar ve soykırımlar için de aynısını düşünebiliriz. Hâkim sınıf yok etmeyi, öldürmeyi kendi toplumuna kabul ettirebilecek yaptırımları zoru, şiddeti kullanır.

Böyle bir yapı içerisinde insanlar özgürlüğüne sahip midir?” Sorusuna hayır derim. Maalesef insan zorla oluşturulan bir zihniyetten kendisini kurtaramıyor.

O güç kesimi egemenliklerini yerleştirdikçe toplum acı çeker. Okuyup, araştırmayan, sorgulamayan toplumlar bu zihniyetin egemenliği altına kolayca girer gerçek insan vasfını yitirmiş olur. Böyle toplumlar zamanla gücün güçlünün yolundan gitmek zorunda kalır. Hâkim güce destek verir, peşinden gider, omuz verir, gücün ayakta durmasını ve daim olmasını sağlar. Genel tarihe baktığımızda insanların salt çoğunluğu güçten, güçlüden yana olmuştur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.