Seydişehir Alüminyum fabrikasının kurulmasıyla birlikte 1980 li yıllara kadar ekonomik kalkınmada büyüdükçe büyüdü. Sonra ne olduysa bu tarihten sonra ırkçı ve sağcı iktidarların bencil yönetimlerince kendi kabuğuna çekilerek geriledikçe geriledi. Özelleşme sonrası ise ilçe karakteristik özelliğini tamamen kaybetti. Seydişehir kabuğunu kırması gerekiyor.
Kendi kendime soruyorum? Neden büyüyemedik? Neler değişti? Bunun cevaplarını kim verecek? Merak ediyoruz.
Eğer düzgün mantıklı bir cevabı olursa haber sayfamızda yer vereceğiz.
İlçemizin konumu güzel ve yaşanabilir bir şehir. Şunları yaptık diye övünebileceğimiz ne var?
Aslında bu soruların cevabını herkes biliyor. Ama neden konuşmuyor? Ölü toprağa düşmüş bir kuru yaprak gibi geçiyor. İlçemizde verimli yenilikçi insanlar kıskançlığa ve kişisel çıkarlara kurban ediliyor. Bu memlekette iyi iş yapıyorsan, yenilikçi isen ilçenin büyümesini istemeyen, firavunlaşmış zihniyet iyi insanları kötülemeye başlıyor. Neden! Çünkü onlar hatırı sayılır bayatlamış köşe insanları. Onlar her zaman kendilerinin kurtarıcısı olduğuna inanıyor. Kendilerinden başka kimsenin bu memlekete faydası olacağını düşünmüyorlar. Küçük olsun benim olsun hesabı yapıyorlar. Kendilerinden üstün birisi mi olacak kirli dedikodularla o vizyon sahibi kişileri bir çırpıda harcıyorlar. Para ve entrika dürüstlüğün üstüne çıkmış. Böyle bir zihniyetlerle karşı karşıyayız. Başarılı insanlarımız firavunlaşmış zihniyetlere kurban ediliyor. Bu güzide ilçemiz birkaç art niyetli kötü insanlara bırakılamasın. Eğer bunlardan kurtulabilirsek işte o zaman şehrimizin silinmek istenen gerçek evlatları burasını ayağa kaldırıp kalkındıracaktır.