Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da
Mustafa Kemal’in başkomutanlığında “ülke topraklarının geri alındığı” gündür.
Bu bayram, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Denizli, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir’de kutlandı.
1935 yılından itibaren de tüm yurtta resmen kutlanmaya başlandı.
30 Ağustos, Türk ulusunun şanlı tarihinin dönüm noktasıdır. Lakin milli bayramların heyecanı kalmadı. Terör bahane ediliyor, deprem bahane ediliyor, darbe girişimi bahane ediliyor milli değerlerimizi unutturuyorlar. Milli benliğini kaybetmiş bir toplum, ayakta kalabilir mi?
İşte bu hafta 30 Ağustos’u kutluyoruz, ama usulen. İçi boşaltılmış, ruhu alınmış bir şekilde. Başı dik bir ulusun onur günü böyle mi olmalıydı?
Bakın 100 yıllık şanlı tarihte ne oldu? 30 Ağustos ve 29 Ekim, emperyalizme karşı yazılmış bir destandı. Bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü; dil, din, ırk, mezhep ve inanç farklılığı gözetmeden omuz omuza el ele vererek kazandık.
Bu nedenle 30 Ağustos; birliktir, kardeşliktir, tam bağımsızlıktır ve toprak bütünlüğüdür. Biz, varlığımızı bu zaferlere borçluyuz.
Meydanlarda kazanılan zaferleri her şeye rağmen kutlayacağız.