Çok mükemmel olmak hayatımızı değiştirir mi? Ya da bizlere ne kazandırır? Bu soruları incelemek gerekir. Her insan için başarıya giden yol olsa da bir gün bu kadar harcadığımız koşmaların bir hiç olduğunu anlayacağız. Hayal ettiğimiz bir konu olsun! Herhangi bir hedefimiz olsun toplumsal beklentiler karşısında olumsuzluk neticesinde hayaller kırılır. Yaşlarımız ne olursa olsun çocuk, genç, yaşlı övgüler yağdırıldığı durumlarda çok iyi yapmak için o konuya odaklanırız. Sonucuna göre ise bu durum üzerimizde baskı oluşturur sonuç olumsuzsa mutsuzluğa yol açar. Yani çok mükemmel olmak iş hayatında olsun başka alanlarda olsun olumsuz etki yaratabiliyor. Hatasız sonuç elde etme çabası bizi çok fazla detaylara odaklanmaya iter ve bu da ciddi zamanın boşa harcamamıza neden olur. Kazanalım derken kaybedebiliriz. Ufkumuzu, hayalimizi kırar. Kendimize olan öz güveni sarsar. Zamanla yüksek stres, kaygı umutsuzluk yaratır. Sonuçları ise korktu ve risk almaktan kaçarlar. Ekip çalışmasını da olumsuz etkiler. Her şeyi en iyi şekilde yapma isteği, başkalarına güvenmeyi zorlaştırır ve iş bölümünü dengesiz hale getirebilir. Bu durum, ekip içinde iletişim sorunlarına ve çatışmalara yol açabilir. Yaşam bir yolculuktur. Hatalardan da ders alıp tecrübeler oluşur. Mükemmel olmaya çalışmak yerine gelişim odaklı bir zihniyeti benimsemek, daha dengeli ve huzurlu bir hayat sürmemizi sağlar. Ortak çalışmalarda neyi nasıl yapılması gerektiği konusunda beklentileri ve sonuçları net tarif ettikten sonra yetki ve sorumluluğu devretmek onların da işleri sahiplenmesini sağlar. Mükemmeliyetçilik yerine, yenilikçi ve yaratıcı fikirlere odaklanma yerine Yeterince İyi olmaya yönelmeliyiz. Buda sağlıklı güvenli bir yaklaşım olur.