Çok okudun az yazdım , çok yazdın az okudum. Okumaktan ve yazmaktan utandım.Bir sen utanmadın akşam güneşine sabah cezasıyla gitmeye…
Eğer delirmediysem güneşin suyu yüzü hürmetine, umursuzluğu alnıma değdirmedim yine de der, deriz. Mutlak’a tapınmayacak kadar az , bilinemezciliğe soyunmayacak kadar çok şey bildiğimizden , çıplaklığı severim…
Büyük insanlık uykuda… Olsa iyi idi, plazma tv kaç lira ? Saç modelimiz, rengimiz neredeyse hep aynı. Kalkık burunla övünmek ayrı bir dövünme biçimi olsa gerek …
Yerüstüne,yeraltına daha kaç kat inmek gerek hey insanlıktan utanan? Utan, üstümüz başımız savaş ! Belki yanlış anladık ,yanlış yaptık ; grev kararı kararsız olduğundan sendika kafa-kol , karakol. Şimdi cemaat desek olmayacak..
Dile pelesenk olmuş ey özgürlük, hey özgürlük !
Bir milyon baloncuk yuttum tüketim özgürlüğüm. Asıl iş üretmek anne ! diyor bacak kadar çocuk. Çocukluğuna vermeli…
Cuma’yı severim. Pazartesi sendrom, vallahi ben demedim.Sendrom teşhis konulmamış bir denklem.. Asıl Pazar olmalı esasen.Hafta da bir gülümseyerek yüzümüze küfreden. On şükür, bin şükür …
Buna can mı dayanır, canan koynundaysa anlam kazanır.Eskidendi çamlar bardak , şimdi plastik sağlığa faydalı.Foyası soya kıyma et al şurdan cüzdan liralık...
Nerde ballı bir cümle görsem, ben bal sevmem.Arı kovanına girersen soktu demiycen.Ben istedim öptü diyecen.
Daha ne deyim..