whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Umut !

Bazen kırılmış bir yapraksındır  sonbahar da rüzgarla savrulan Erken bastıran kışa  veda edemeyen kuşların ölüm kokan gözleridir gözlerin Ve her şeye rağmen yaşamaya, yaşatmaya  mecbursundur yarınlar uğruna ! Bir hasretlik , bir telefon , bir cümle , yollar, yolculuklar, sabah , vuslat, Bayram telaşı , öpülen  el, dokunulan yara, bukağılar , yutağından akan bey dağı zirvesi. Dingin  dağlar, hırçın dalgalar ve tenimizde sarhoşluk okyanusu… Ve Şiir konuşur Şair yakar kendini ! Gök yüzü kahrolur çığlıklarından Temmuz  bulutlarını örter üzerine Çakıl taşları sunaklar bırakır  gece yarısı yutağına Ve soluksuz uyumadan uyandığın nefesi içersin kanatarak dudaklarını… Avuç içi  çizgilerin emaresi iken yaşanmışlıkların, kum zerreciklerinin kalbini  kanatan gülümsemene gizlersin martıların sesini Ve sonralar sonrasızdır artık … Kimi zaman binde bir yaşama  umuduyla  yürüyen karettasındır siyah beyaz bir kumsalda… Kimi zaman çocuğunun  büzüşen dudağından dökülen “anne seni çok özledim ! ” cümlesidir seni hayata tutunduran… Kimi zaman bir dostun  ansızın çaldırdığı  telefonun kulağında ki  sesidir odanın penceresinde perdeni açtıran… Kimi zaman tek  kişilik yalnızlığa çevirdiğin anahtardır  çelik kapıyı  umuduna bağlayan… Kimi zaman   kenttin hengamesinden  henüz oturmadığın bir  banka  yürüyeceğin  yoldur seni sabahına uyandıran… Kimi zaman kalbinin gitmesine razı gelmediği  için istemsiz dökülen  bir damla gözyaşıdır   peronda  seni  umutlandıran… Hayat ! Bilirsin ve bilmek acı verir Ve buna rağmen yürürsün inatla yarınlara ! İçinden geçtiğimiz dönem gerçekten hem çok sancılı hem çok acılı bir dönem, bunu biliyoruz ve herkesin yaşama kendini müdahil etmesi gerektiğinin bilinciyle… Bayramınız bayram ola !
Ekleme Tarihi: 06 Temmuz 2016 - Çarşamba

Umut !

Bazen kırılmış bir yapraksındır  sonbahar da rüzgarla savrulan

Erken bastıran kışa  veda edemeyen kuşların ölüm kokan gözleridir gözlerin

Ve her şeye rağmen yaşamaya, yaşatmaya  mecbursundur yarınlar uğruna !

Bir hasretlik , bir telefon , bir cümle , yollar, yolculuklar, sabah , vuslat,

Bayram telaşı , öpülen  el, dokunulan yara, bukağılar , yutağından akan bey dağı zirvesi.

Dingin  dağlar, hırçın dalgalar ve tenimizde sarhoşluk okyanusu…

Ve Şiir konuşur

Şair yakar kendini !

Gök yüzü kahrolur çığlıklarından

Temmuz  bulutlarını örter üzerine

Çakıl taşları sunaklar bırakır  gece yarısı yutağına

Ve soluksuz uyumadan uyandığın nefesi içersin kanatarak dudaklarını…

Avuç içi  çizgilerin emaresi iken yaşanmışlıkların, kum zerreciklerinin kalbini  kanatan gülümsemene gizlersin martıların sesini

Ve sonralar sonrasızdır artık …

Kimi zaman binde bir yaşama  umuduyla  yürüyen karettasındır siyah beyaz bir kumsalda…

Kimi zaman çocuğunun  büzüşen dudağından dökülen “anne seni çok özledim ! ” cümlesidir seni hayata tutunduran…

Kimi zaman bir dostun  ansızın çaldırdığı  telefonun kulağında ki  sesidir odanın penceresinde perdeni açtıran…

Kimi zaman tek  kişilik yalnızlığa çevirdiğin anahtardır  çelik kapıyı  umuduna bağlayan…

Kimi zaman   kenttin hengamesinden  henüz oturmadığın bir  banka  yürüyeceğin  yoldur seni sabahına uyandıran…

Kimi zaman kalbinin gitmesine razı gelmediği  için istemsiz dökülen  bir damla gözyaşıdır   peronda  seni  umutlandıran…

Hayat !

Bilirsin ve bilmek acı verir

Ve buna rağmen yürürsün inatla yarınlara !

İçinden geçtiğimiz dönem gerçekten hem çok sancılı hem çok acılı bir dönem, bunu biliyoruz ve herkesin yaşama kendini müdahil etmesi gerektiğinin bilinciyle…

Bayramınız bayram ola !

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.