Tek tük de olsa Ankara’dan Seydişehir’e bir milletvekili geliyor! Genelde belediye bünyesinde toplantılar yapıldığı için haberler basın bürosu tarafından bizlere servis ediliyor. Ama işin özünden haberimiz olmuyor!
Yeri geldiği zaman yerel yöneticileri tarafından maşallah boş övgüler yağdırarak sanırsınız Seydişehir’de ki bütün sorunlar sona ermiş!
Geçtiğimiz günlerde de Milletvekili Ziya Altunyaldız ilçemize geldi bizlere haber edilmeden görünmeden ilçeden sesiz sedasız ayrıldı. Bize servis edilen haberlere göre ortada bir şey yok! Zaten Alüminyum fabrikası programlı bir tesis üretim aşamaları devam ediyor. Diğer gezilerinden de ne oldu bilgimiz yok.
Bizim sormak istediğimiz soru? Seydişehir- Antalya yolu Tınaztepe ve alacabel Komple tünel faaliyetleri ne aşamada ne zaman tamamlanacak? Seydişehir Bozkır yolu sürüncemede çok yavaş bunun sorumlusu kim?
Hızlı tren ne oldu. İlçede tarım ve hayvancılıkla ilgili istihdama yönelik yatırımlar var mı? Yoksa! ne gibi çalışmalar olacak. İlçenin yarım kalan projeleri hakkında düşünceleriniz ne? Bakanlık düzeyinde çalışmalarınız var mı? Vs…
Bizim yerel yöneticilerimiz milletvekiliyle nasıl bir çalışma yaptı?
Sn milletvekilimizin bunlar hakkındaki çalışmaları ne aşamada? Ben bunlara bakıyorum. Yoksa boş olarak gelmiş, gitmiş umurumda değil.
Bizce kimse havalara girmesin! İlçemizin hizmete ihtiyacı var! Yatırıma ihtiyacı var! Hak ettiği yere gelmeye ihtiyacı var! İptal edilen sosyal aktivitelerle, Yandaş hareketlerle, ilçemiz ileriye değil, Geriye gitmeye devam eder! Diyoruz.
Sosyal paylaşım sitelerinden attıkları boy boy fotoğraflarla Övgülerini bir türlü bitiremiyorlar! Bırakın bunları. Siz değil, Vatandaş sizi övsün! Vatandaş size teşekkür etsin! Sosyal hesaplarından paylaşsın!
Saray toplantısını bende merak ediyordum:
Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, belediye başkanlarını niçin saraya çağırdığını dolaylı şekilde açıkladı.
Dedi ki:
“Görüş ayrılıklarına rağmen birlikte çalışabiliriz.” Bu, sözler tabii, muhalif belediye başkanlarına söyleniyordu.
Peki, hangi koşullarla çalışılacaktı?
Bir. Kapının önüne konulan işçilerin geriye alınması koşuluyla, iki.
Bu sözler de daha çok İmamoğlu’naydı.
Bir genelleme yapmak gerekirse, cumhurbaşkanı,” geçmişle uğraşmayın” diyerek başkanlara ayar çekti.
Bakalım şimdi ne olacak?
Örneğin İmamoğlu, AKP dönemiyle hesaplaşma politikasını sürdürecek mi, yoksa nokta mı koyacak? Bu arada işçileri de geriye alacak mı? Alacaksa nasıl bir gerekçe uyduracak buna?
Bekleyelim göreceğiz.