Seydişehir kamuoyu had da bölge halkı yüksek hızlı treni sahiplenip önem veriyor.
Hızlı trenin gündeme geldiği günlerde uygulama projesi bir başka şehre kaydı sözü o günlerde yetkilileri ayağa kaldırmıştı.
Seydişehir bir bütünden Ankara’ya ve İstanbul’a giden yetkililere tam destek vermişti.
Yeniden bir uyum içerisinde sesimizi Ankara duyacak şekilde konunun devlet ve teknokrat düzeyde Seydişehir’in mesajınızı iletmeliyiz.
Herkes orada olamayabilir. Sahiplenmek, takip etmek ve içinde olmaktır.
Şimdi diyeceksiniz ki bunun sırası mı? Evet, sırası yukardaki çalkantıların durmasını bekleyemeyiz. Bir taraftan bu gibi büyük projeler her an başlayabilir.
Hızlı trenin geçeceği birçok il sosyal medyada oldukça yoğun bir kampanya yürütmektedir. Konya-Antalya hattı projenin dışında kalmamalı öncelikler arasında olmalı.
Yüksek hızlı tren, önce bölgede yaşayan milyonlarca insan ve onları yaşadığı iller için hayati bir konudur.
Bu konuya siyaset katmak, çok tehlikelidir ve kimseye fayda sağlamaz.
Seydişehir’den yüksek hızlı terinin geçmesini, bir istasyon için kapı açılmasını sonuna kadar destekliyorum ve projenin doğruluğuna inanıyorum.
Bu proje toplantılarının devam etmesi gerekir. Yapılacak izlenecek yollar acele edilmeden ele alınmalı.
Seydişehir Üniversitesini bu toplantılarda unutmamak gerekir.
Ne yapıp edip düzenli ve akılcı toplantıların ardından talep dosyasını Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a da ulaştırılması elzemdir.
Sonuçta icranın başındaki cumhurbaşkanıdır. Eleştiri yerine, Konya-Antalya ve bunlara bağlı il ve ilçelerin milletvekilleri, yetkilileri konuyu politik malzeme etmek yerine, hep beraber şenlik havasında bir araya gelip, işi takip etme zamanıdır.
Kısacası; Yüksek hızlı tren bizi bekliyor.