Büyük vaatlerle Ülkenin yönetim sistemi yapılan referandumla değişmişti.
Değişimle beraber her alanda uçacak, kalkınacak, dünya devi olacaktık.
Sorunlar yumağı art arda geldi ve tıkandı.
Aslında parlamenter sistemde yönetilirken Türkiye’nin pek çok sorunu vardı. Ama bugün sorunlar çok daha fazla ve eskisinden çok daha büyük hale geldi.
Mevcutlar da dâhil hiçbir milletvekili tek sistemden memnun değil.
Milletvekillerinin bir saygınlığı vardı. Hükümetlerdeki Bakanlar halkın seçtiği milletvekillerinden oluşurdu. Bunların hepsi ortadan kalktı.
Bugün ekonomiden eğitime, dış politikadan mülteci sorununa, yargıdan sanata, spora kadar her alanda ülkemiz çok daha büyük sorunlarla boğuşuyor. Her geçen gün halkın yaşam seviyesi aşağıya iniyor, Türkiye itibarsız bir ülke haline geliyor.
Birinci konu önümüzdeki seçimi kimin kazanacağı, kimin cumhurbaşkanı olacağı değildir. Türkiye’nin yeniden, ama eski dönemdeki aksaklıkları ortadan kaldıracak biçimde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlaması gerekir.
Geçen hafta sonunda İstanbul’da çok önemli bir toplantı yapıldı. Millet ittifakını oluşturan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin kurmayları dışında, kamuoyundaki değer ve itibarları çok hızlı olmasa da her geçen gün biraz daha yükselen DEVA ve Memleket Partisi kurmaylarının da katılımıyla “Parlamenter sisteme geçiş” toplantısı gerçekleşti.
6 siyasi partinin kurmayları ayrıntılar konusunda tam olarak uzlaşma sağlayamasalar da, “Yeniden parlamenter sisteme geçilmesi gerektiği” konusundaki iradelerini ortaya koydular.
Halkın kendisini temsil etmesi için oy verip seçtiği milletvekillerinin bir değeri olsun. Her konuda söz sahibi Meclis olsun. Türkiye’yi yönetecek hükümetlerin Bakanları, halkın seçtiği milletvekillerinin içinden belirlensin.
O zaman halkın sistemi denetlemesi çok daha kolay olacaktır. O zaman, ülkede söz sahibi olma yetkisine sahip insanlar kendilerinde daha fazla sorumluluk hissedeceklerdir.
Koalisyonlar kötü bir şey değildir. Güçlendirilmiş, kuralları tam olarak belirlenmiş bir parlamenter sistem kurulsun, gerekirse hükümetler 2-3, hatta daha fazla partinin katıldığı koalisyonlardan oluşsun.
Emin olun, ülkemizde bugün yaşanan ve herkesi etkileyen olumsuzlukların büyük bölümü çok kısa sürede çözülür.
6 siyasi partinin hafta sonundaki İstanbul toplantısını bu nedenle önemsiyorum. Önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.
Bu yapının içine, bugün oy potansiyelinin en az yüzde 10’larda olduğu herkesçe kabul edilen HDP’nin katılması, giderek ivme kazanan TİP’in katılması, lideri yurt dışında kaçak durumda olsa da potansiyeli olduğu bilinen bir Genç Parti’nin katılması da son derece önemlidir.
Kimin seçileceğinden önce “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş” konusu olmalıdır.
Şimdiki sistem ile Türkiye yönetilemiyor. Bu sistem içinde kim olursa olsun sistemin yürümesi mümkün değildir. Onun için öncelikle parlamenter sisteme yeniden dönüş yapılmalıdır.