Seydişehir’in yerel ekonomik, kültür ve sanatını öne çıkarmadığınız sürece, yaşadığımız kente gerçek anlamda hizmet ettiğinizi kim söyleyebilir?
Ağustos ayı festivallerin yapıldığı günler olmalıydı. 1967 yılında fabrikanın temel atıldığı bu aydan sonra Seydişehir ekonomisinin sıçradığı halkın yaşam koşullarının değiştiği aydır.
Bir halkın kaderinin değiştiği ekonomik kurtuluşa eriştiği günlerin kutlanması gerekmez miydi?
Yazık! Oysa… Ağustos 1967 bir halkın kurtuluşudur. Türkiye’nin simgesi olan Alüminyum bir kent topraklarında çıkıp Türkiye’nin bağımsızlığına ışık olmuştur.
Seydişehir’de o kadar çok ilk var ki işte onlardan biri Alüminyum fabrikasıdır.
Onu da özelleştirme mantığıyla öldürdük! Halkın değeri hiçe sayılmıştır.
Şimdiye kadar Seydişehir Belediye başkanlarının en büyük hatası kültür ve sanata önem vermemesidir. Bir halk oyunu folklor ekibimiz bile yok!
Alüminyum fabrikasıyla başlayan şahlanış maalesef son 20 yılda kaybede kaybede Seydişehir Konya ilçeleri içerisinde geri planlara düşmüştür.
Fabrikanın kurulması için o günün insanlarının yazdığı destanı bile tam anlayamamışız biz!
Ekonomik kriz gerekçesiyle festival veya şenlik iptali ilçe yararına olmamıştır. Kültür sanat şehri olmalıyız. İnsanlar daha özgürce bu şehirde yaşamalı. İnsanlar belirsiz düşüncelere hapsedilmemeli. Sinemasıyla, tiyatrosuyla, kültür ve sanatıyla ekonomik değerlerimizle öne çıkmalıyız. Neden Seydişehir sosyal hayatını gün geçtikçe kaybediyor. Kahvehanelere, kafelere bak tıklım tıklım neden işsizliğin getirdiği görüntüdür. Belediye sinema tiyatro vb. gibi yerler açacağına kafe açıyor. Kültür yozlaşması olan bir kenti daha da zorlaştırıyor. Neden Seydişehir’in türküleri yok? Ve neden bir halk oyunu yok? Neden festival düzenlenmedi? Artık bu işe bir dur demeli! Denilmeli!