Kovid-19 salgını bir yıldır hayatımızı maddi ve manevi ölçüde etkileyen bir gerçek olmaya devam etmektedir.
Dünya üzerinde ki tüm toplumlar, bir yıl içerisinde yaşam standartlarında ve koşullarında ciddi değişiklikler yapmaya mecbur kalmıştır. Tüm bu pandemi süreci içerisinde aldığımız ve almamız gereken önlemlere ilişkin birçok alanda kimi zaman yeterli kimi zaman yetersiz uygulamalar ile karşılaştık. Fakat unutmamak gerekiyor ki bu tarz toplumsal hareketlilikler öncelikle bireysel çıkarlardan vazgeçerek kazanılır.
Yalnızca iki gün gerçekleşecek sokağa çıkma yasağında, mahallelerimizde ki bakkalların ve fırınların faaliyet gösterecek olmasına rağmen Cuma günü marketlerde yığılmalar yaşandı. Demek ki bizler birinci pandemi sürecinde yeterince bilinçlenemedik. Yaşanılan ve alınan önlemlerin yeterli düzeyde gerçekleşmesi bizlerin elinde, ne yazık ki hepimiz için gerçekleşen bu zor günlerde birçok olumsuzlukta peş peşe geliyor.
Ekonominin kötü durumda olması, esnafların dükkanlarını çalıştıramaması, eğitimlerin online ve yetersiz düzeyde olması, hastanelerin vakalarla dolup taşması gibi bir çok olumsuzlukta durmadan oluşuyor ve oluşmaya devam ediyor. Salgın süreci iş piyasalarında kendini ciddi ölçüde gösteriyor. Çünkü ekonomik destek anlamında önlemler yetersiz kalıyor. İşletmeler kapandıkça çalışanlar işsiz kalıyor. Yaşanan olumsuzluklardan bizler halk olarak bilinçli hareket etmedikçe daha da devam edecek.