whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Şehir ve İnsan

Güven içerisinde yaşamayı arzu ettiğimiz mekanlar o şehirde yaşayan insanların ruhuyla soluk alır. Şehri güzelleştiren, farklı kılan, adından söz ettiren, var eden insandır. İnsanın şehirle kurduğu ilişki canlı bir ruha bürünür. Bir hikayesi olur kendine özgü. Tarihi dokusunda gizlidir. Dile gelmez ama bilinir. Bir gün aniden şehrin insanları değişirse şehrin ruhu da değişir. Alüminyum fabrikasının özelleştirmesiyle güzelim şehirden gidenler, kalanlar var. Bir de gelenler. Zorunlu gidiş, zorunlu terk ediş. Ve nereden geldiği nereli olduğu belli olmayan, şehrin tarihi dokusunu değiştiren insanlar var. Şimdilerde sis bulutu çökmüş gökyüzüne doğru uzanan yemyeşil ağaçlarından hiç eser yok. Bir sokaktan diğerine geçince tarihi kafesli evlerin yerini yüksek katlı beton binalar almış. Bir çoğuda tadilatı yapılınca yenilenmiş gibi gözüken eski binalar varlığını sürdürüyor. Şimdilerde tanımadığımız insanlar var şehrin her bir köşesinde. Tanıdığım insanlar tüm akraba eş dostların her biri hüzünlü yüzleri gülmüyor. Gülenler de zora ki işte. Yaşlanmış bir şehir ve yaşlanmış insanlar caddelerde volta atıyor. Evler uzaklaşmış şehirden. Uzaklaşmış insanlar birbirinden. Ne dost kalmış ne örf ne adet, büyüğe saygı ne küçüğe sevgi de kalmamış. Nedenini bilen var mı? Bahçeler bir bir tükenmiş. Bağlar kaybolmuş. Akçay suyu çekilmiş şimdilerde su sesi yerine sessizlik akıyor. İnsanların yıllardır kendilerinin yaptığı yufka ekmek çarşı ekmeğini sollamış ateş pahası olmuş. Sular içilmez hale gelmiş. Her şeyde vurgun almış gitmiş. Kültür, sanat, edebiyat, resim Vs. Ha işte öylesine gidiyor. Eğitim dibe vurmuş. Saymakla bitmez ki! Şehrin neresinden bakarsam bakayım bildiğim bir şey var, güzel anılar kayboluyor. Eskiden hep güzeldi benim şehrim. Bu şehir benim çocukluğum ve gençliğimdeki yeri hâlâ capcanlı gibi görünse de yeni eskiyi sildiği için ne tadı kalıyor ne de tuzu. Yeni bir kent yaratılmalı. Yeni bir ruh olmalı. İnsanlar içlerindeki çocukluğunu yaşamalı özüne kavuşturulmalı. Rantçılar ve hırsızlar bulundukları yerlerden uzaklaştırılmalı. Güvenli bir şehir olmalı. Gençlerinde yaşadığı şehrinden el kapılarına gitmeyeceği işe kavuşturmalı. Güzel bir şehir! Mutlu bir insan yumağı olmalı.
Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2024 - Perşembe

Şehir ve İnsan

Güven içerisinde yaşamayı arzu ettiğimiz mekanlar o şehirde yaşayan insanların ruhuyla soluk alır. Şehri güzelleştiren, farklı kılan, adından söz ettiren, var eden insandır. İnsanın şehirle kurduğu ilişki canlı bir ruha bürünür. Bir hikayesi olur kendine özgü. Tarihi dokusunda gizlidir. Dile gelmez ama bilinir.

Bir gün aniden şehrin insanları değişirse şehrin ruhu da değişir.

Alüminyum fabrikasının özelleştirmesiyle güzelim şehirden gidenler, kalanlar var. Bir de gelenler. Zorunlu gidiş, zorunlu terk ediş. Ve nereden geldiği nereli olduğu belli olmayan, şehrin tarihi dokusunu değiştiren insanlar var.

Şimdilerde sis bulutu çökmüş gökyüzüne doğru uzanan yemyeşil ağaçlarından hiç eser yok. Bir sokaktan diğerine geçince tarihi kafesli evlerin yerini yüksek katlı beton binalar almış. Bir çoğuda tadilatı yapılınca yenilenmiş gibi gözüken eski binalar varlığını sürdürüyor.

Şimdilerde tanımadığımız insanlar var şehrin her bir köşesinde. Tanıdığım insanlar tüm akraba eş dostların her biri hüzünlü yüzleri gülmüyor. Gülenler de zora ki işte. Yaşlanmış bir şehir ve yaşlanmış insanlar caddelerde volta atıyor.

Evler uzaklaşmış şehirden. Uzaklaşmış insanlar birbirinden. Ne dost kalmış ne örf ne adet, büyüğe saygı ne küçüğe sevgi de kalmamış. Nedenini bilen var mı?

Bahçeler bir bir tükenmiş. Bağlar kaybolmuş. Akçay suyu çekilmiş şimdilerde su sesi yerine sessizlik akıyor. İnsanların yıllardır kendilerinin yaptığı yufka ekmek çarşı ekmeğini sollamış ateş pahası olmuş. Sular içilmez hale gelmiş. Her şeyde vurgun almış gitmiş. Kültür, sanat, edebiyat, resim Vs. Ha işte öylesine gidiyor. Eğitim dibe vurmuş. Saymakla bitmez ki!

Şehrin neresinden bakarsam bakayım bildiğim bir şey var, güzel anılar kayboluyor. Eskiden hep güzeldi benim şehrim. Bu şehir benim çocukluğum ve gençliğimdeki yeri hâlâ capcanlı gibi görünse de yeni eskiyi sildiği için ne tadı kalıyor ne de tuzu. Yeni bir kent yaratılmalı. Yeni bir ruh olmalı. İnsanlar içlerindeki çocukluğunu yaşamalı özüne kavuşturulmalı. Rantçılar ve hırsızlar bulundukları yerlerden uzaklaştırılmalı. Güvenli bir şehir olmalı. Gençlerinde yaşadığı şehrinden el kapılarına gitmeyeceği işe kavuşturmalı. Güzel bir şehir! Mutlu bir insan yumağı olmalı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.