Eskiden yaşlı insanlar bizlere ‘Bizim çocukluğumuzdaki bayramlar’ diye yaşanmışlıkları ve anılarını ballandıra ballandıra anlatırlardı. Bizlerde pür dikkat dinlerdik.
Şimdi ise gençler ve had da çocuklar bile eski bayramlar yok oldu diye anlatmaya başlıyor.
Demek ki günümüzde Ramazan bayramının yani şeker bayramının ne tadı ne de tuzu kaldı.
Ekonomik sıkıntıları çözemeyen, demokratikleşmeyi de bir türlü gerçekleştiremediğimiz yurdumuzda beraberindeki sorunları çözmek yerine giderek karmaşık hale getirdi.
Bugün girdiğimiz şeker bayramı, ne yazık ki şeker tadı vermiyor insana; bayram şekerinin de tadı kalmadı!
Korona salgını ve ölümleri, Kısıtlamalar, Yaşam pahalılığı, İşsizlik, Siyasi istikrarsızlık insanların yaşamını zorlaştırdı.
Başka olumsuzluklarda, şeker tadında bir bayram kutlamamızı engelliyor…
Halkımız, “Bayram gelmiş neyime/kan damlar yüreğime” yakınmalarıyla geçmiş bayramları anlatarak moral bulmaya çalışıyor.
Birer kutu şekerle gidilip büyüklerin ellerinin öpüldüğü…
Küçüklere harçlık ve armağanlar sunulduğu…
Çocukların bayramlık giysileri içinde sokakları, oyun bahçelerini doldurduğu, ailecek bayram yemeklerinin yenildiği o güzel bayramları…
Evet, bunları özlüyoruz…
Ama umudumuzu da tüketmiş değiliz.
Özlediğimiz bayramlara yeniden kavuşacağımız günlerde gelecek, eminiz.
Şeker bayramınızı bu umuda tutunarak en iyi ve en içten dileklerimizle kutluyorum.