Halen “bana bir şey olmaz” deyip gezen cahillerle nasıl mücadele edeceğiz bilemiyorum. Hala bu korona ya inanmayanlarda var. Daha hiç maske takmayanları da gördük. Sanki cehalet virüsü kol geziyor!
Okumuyorsunuz, araştırmıyorsunuz anladık anlamasına da bari TV izleyin. Çevrenize bakın! Yetkililer yalvarıyor size evde kalın, maske takın diye.
Bu toplumsal bir mesele uymazsan dinen de kul hakkına girersin.
Seydişehir bir iki gün öncesine kadar gayet rahattı.
Değirmenci mahallesinde görülen vakayı ilk duyduğum anlardan itibaren hemen kaleme sarılıp haber yapmadım. Halka sorumlu gazetecilik görevi icabı olayı takip etmeye başladım. Resmi makamlardan açıklamayı bekledim. Sağın solun dedikodularıyla hareket etmedim!
Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla, kamu düzenini iç huzuru etkileyecek yayından özellikle kaçındım. Gazeteciler sorumlu yayıncılık yapmak zorundadır. Bilimsellikten uzak ve resmi mahiyet taşımayan haberler, toplumumuzu yersiz bir endişeye ve korkuya sevk etmektedir. Kaymakamlık ve belediye yetkilileri haricinde güvenilir olmayan kaynaklardan gelen bilgilerin araştırılmadan aktarılması, vatandaşlara yansıtılması sosyal yaralara yol açar. Bakın Değirmenci Mahallesi sakinlerinden daha vakanın hemen ardından çeşitli iş kollarında çalışanların çıkışları verildi. Kadınlar ise pancar tarlasına çapaya gittiklerinde apar topar kovuldular. Pazara alınmadılar. Market, fırın işyeri sahipleri alış veriş yaptırmadı. İkinci vatandaş muamelesi görüldü.
Son iki gündür Değirmenci mahallesinde zor şartlarda olsa vatandaşları dinlemek için gittiğimde bizlere söylemedikleri kalmadı. Ne yaptığınızı gördünüz mü dediler?
Değirmenci mahallesine halkın bakışı değişmişti. Belediye ve kaymakamlık konuya daha ilk günde el attı. Şu anda devletin şefkatli eli onlarla. İnşallah eski günlerine dönülür. Hasta olanlara da acil şifalar diliyorum.