Ne diyorduk. Dünyanın bir inme düğmesi olsa idi, mutlaka basar inerdik 2017 yılı içinden. Hem de kaç kez, ancak yıl dediğimiz rayların üstünde yılan gibi kıvrılan bir tren değil, yılan gibi soksa bile, değil. Bizler de ne içinde şuursuzca bir yolculuk etmek isteriz ne de dışından öküzler gibi seyretmek. Dileğimiz, amacımız yaşamak ve yaşatmak. Bu böyle biline. Ben ateş değilim, su değilim, akan bir ırmak değilim. Ateşi de,  suyu da severim, denizi en çok. Kadınım kimi zaman, kimi zaman adam, çoğu zaman çocuk. Bir dağın zirvesi değilim ama bir dağ evinde, şöyle ateşin karşısında sabahlamak iyi htirebilirdi insana bir kaç gün. Bir kavak ağacı olmadım hiç, vakti zamanında kıymıklarının çokça ellerimi kanattığı yalan değil. Ara sıra düştüğüm doğrudur merdiven basamaklarından,  lakin merdiven değilim. Hele ki basamaklardan nefret etmişimdir hep. Bir çiçek de değilim, çiçekte istemem bir kadın olarak hiç birinizden,  bir saksı değilim çünkü. Balkon demirlerini ve gökyüzünü mavi severim belki ama hayallerimden vurulduğumuz bir ev de olmak istemedim hiçbir zaman. İstemiyoruz çoğumuz. Kelebekleri sevin ama tırtıl kısmını düşünmüyorsanız kelebeği filan unutun bence. Moraran yerlerini polis telsiziyle sarmaya çalışan kadının penceresi,  hıçkırıklarını parmak uçlarıyla toparlamaya çalışan o çocuğun kaldırımı yeni yılını hiç görmeyecek. Lanet olsun! Bazı mevsimler bazı kadınları, bazı çocuklar da annelerini asla göremeyecekler. İç donunun içinde ki beynini okşayan sürü sevici bir avuç kentli. Lanet olsun bile demeyeceğim size. Teklemeye tekmeleye 2017’nin kapısını açmış olabilirsiniz, 2018’in kapısını da kırarak açacaksınız belki. Üstün başım ses içinde olacak yine. Ses neydi ya? Tacize, tecavüze, sürgüne uğrayan, yaşamı çalınan bir çocuğun sesi olmamış isek, olamamış isek, sesinizi yutun. Bir başkasına değilse bile kendinize şifa olur belki. Lanetlenmiş, korkutulmuş, konuşmasın diye ağzı burnu koli bandıyla sarılmış yeni bir yıl istemiyoruz. Hayatı insan gibi yaşamak var bir yerlerde ve bu yerlerde de olacak biliyoruz. Adına hayal dendi belki ama hayatı belki siz yaşamak istiyoruz. Hepsi bu.