Geçen ay eski stajer öğrencilerimizden Ayşe hastaneye ziyaretime gelmiş. Abla "kardeşime diabet teşhisi kondu, kardeşim ve annem dışarda biraz konuşur musun abla onlarla? Perişan haldeler" diyor. Elbette konuştuk. Önce dokuz yaşında ki Mehmet ile sarıldık gözümüzün yaşıyla. Sonra o kısıtlı sürede ne anlatabilirsem madde madde anlatmaya çalıştım. "Bize hiç böyle anlatmadılar abla " diyor Ayşe.
Benim oğluma da geçen yıl dokuz yaşında iken tip 1 diabet teşhisi konulmuşdu. Sağlık çalışanı olmama rağmen hastalığı kabullenmede, süreci yönetme de oldukça sıkıntılar yaşadık.
Her ne kadar "diabet eğitim" sürecini tamamlamadan hastaneden taburcu etmeseler de, o an teşhis şokunu atlatamadığınız için anlatılanları algılama da güçlük çekiyorsunuz.
Yine bu gün yolda yürürken bir kadın yolumu kesti. "Sizi tanıyorum ben, oğlunuzun diabet olduğunu öğrenmiştim geçen yıl, benim oğlum da sizin oğlunuzla aynı okulun farklı şubesinden mezun. 15 gün oldu diabet teşhisi koydular benim oğluma da. Sizi soruyordum kaç gündür.Biraz konuşabilir miyiz ?" derken gözlerinde ki çaresizliği görmemenize imkan yok. Oturduk bir yerde. Bu anne de aynı şekilde "anlatıldı ama kafam almadı hiç birini." demekle başlıyor konuşmaya. Ortaokula başladı onun oğlu da bu yıl. İşini bırakmış. Çocuğuna bişey olur endişesiyle okulun bahçesinden ayrılamıyormuş. Bir yıl oldu ben bile ayrılamadım kaç gündür. Çok normal tabi.
Bunlar sadece birer örnek. Diabet her geçen gün yaygınlaşan bir hastalık. Hastalık denmesine karşı çıkanlara inat ben bu bir hastalık diyorum. Evet, tedavisi olan bir hastalık. Süreci iyi yönetilirse yaşamı kötü anlamda en az düzeyde etkileyecek bir hastalık. Şöyle kısaca özetleyecek olur isek;
Diyabet nedir? İnsulin salınımı, etkisi veya bunların her İkisinde bozukluk olması sonucunda ortaya çıkan hiperglisemi ile karakterize kronik bir hastalık.Kaç tip diyabet var? 1. Tip 1 diyabet (İmmün nedenli ve nedeni bilinmeyen) 2. Tip 2 diyabet (İnsulin direnci ve insülin direncizemininde ilerleyici insülin sekresyon defekti) 3.Tek gen hastalığına bağlı diyabet(MODY) – Neonatal yenidoğan)diyabet-Gestasyonel diyabet - Diğer spesifik tipler Diyabet sadece erişkinlerin sorunu değil. Çocuklarda da her yaşta görülebilir. Çocukların 95’inden fazlasında Tip 1 Diyabet görülüyor. Ülkemizde her yıl tahminen 1700 civarında çocuğa diyabet
Tanısı konuyor ve 20 bin civarında diyabetli çocuk var. Dünya’da 542.000 Tip 1 diyabetli çocuk var. Her yıl 65.000 çocuk diyabet oluyor. Bu yazıyı yazmakta ki amacım bu verileri aktarıp olayın vehametini aktarmak değil kuşkusuz.
Öncelikle bu hastalığa yakalan çocuklar (büyükler için de geçerli elbette) , çocuk onlar gerçekten ve günde en az altı kez parmaklarını delmek zorundalar. Bu çocuklar arkadaşlarının arasında, dersin ortasında parmaklarından ölçüm yapmak zorundalar. Bu çocuklar aynı parmaklarla yazı yazmak zorundalar ve o delinen parmakları yazı yazarken acıyor. O acıyı O çocuklar ve anneleri çok iyi bilirler. O yüzden parmak delmeden ölçüm yapılabilen şeker ölçüm sensörlerinin bir an önce devlet tarafından ödeme kapsamına alınması bir zorunluluktur. Devletin çocuklarının sağlığını koruma ve tedavi etme sorumluluğu kapsamında bunu yapması bir zorunluluktur. İkincisi ise bu çocuklar sabahtan akşama kadar okuldalar ve anneleri, babaları her zaman yanında değiller. Çocuklara ne kadar eğitim verilirse verilsin bir yanlış doz yapımı hayatlarını riske sokmaktadır.
Bu nedenlerle sağlık bakanlığı biran evvel okullara hiç olmazsa okul dönemi boyunca hemşire görevlendirmesi yapmalıdır. Ayrıca, "Sağlıklı Gelecek İçin Diyabetin Farkındayız" Eğitim Projesi kapsamında Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği ile 2010 yılından itibaren yürütülmekte olan "Okulda Diyabet Programı" protokolü 2017 yılında yenilenerek yürürlüğe girmiştir. Bu çerçevede gerekli eğitimler biran evvel planlanmalı ve uygulanmalıdır. Çünkü çocuklarımız her şeyimiz.