Arabaların motor sesi, makina sesi ile çocuk sesi birbirine ne kadar karışırsa o kadar mıdır hayat?
Limonata misali.
Bu mudur?
Bu mudur, yaşlı geceyi gözlerini açınca çocuklaştıran?
Mezar taşları gibi üstünüze örtülen karanlığı aydınlatan, bu mudur?
1600 derecelik çelik eritme kazanına kendini atan Âdem, kalbini çıkarıp suratınıza attığında utanmamışsanız insanlığınızdan, çok da bir şey söylemeye gerek var mı diye düşünmeden edemiyor insan.
Yıkık siyaset, yırtık politikacılar, bak seni içeri atarımla terbiye edilerek yaşatılmaya çalışılan ülkelerde kapitalizm tezgâhlarda altın kâselerle ederi kadar sunulsa ne olur sunulmasa ne?
Sevdiğinin elinden bir demet kır papatyasının karşılığı kaç altın gram eder mesela?
Hiç, gram.
Hiç.
1400 gram ağırlığında ki beyinlerden düşünceyi sıfır grama indirgeyerek yaşayın diyen bir sistemde yaşıyor olmak çürütüyor aslında bedenlerimizde ki her bir hücreyi.
Bakın, işte sağlık çalışanlarının 2018 için en çok okudukları haber başlıklarına:
1- Sağlık Bakanı: Yıpranma payı Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı.
2- Doktora vahşi saldırı! Kaldırım taşıyla başına vurulan doktor yoğun bakımda!
3- Yıpranma payı ve emeklilikte maaş artışı Torbaya girdi! İşte tüm ayrıntılar!
4- Yıpranma payı ve emeklilik maaşında düzenleme geliyor! Tasarı meclise sunuldu!
5- Torba Yasada yerini alan yıpranma hakkı kaç gün ve kimleri kapsayacak?
6-...
7- Çalışanlara 3600 ek gösterge geliyor.
8-...
10- 3600 ek gösterge tüm çalışanlara tanınmalıdır
11-...
Ve böylece devam ediyor liste kuşkusuz.
Yıllardır her seçim öncesi ısıtıp ısıtıp önümüze getirilen yıpranma payında, “dağ fare doğurdu", doğan bebeğimizi sarıp sarmaladık bastık kucağımıza geçtiğimiz ağustos ayında.
3600 ek gösterge de çok farklı olmayacağını tahmin etmek zor değil, çünkü önümüzde yine bir seçim var ve yine ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirecek 3600 ek gösterge var haliyle.
Ve tüm bunlar şiddete uğramanızı engellemeyecek bunu hepiniz biliyorsunuz.
Başımıza ne geldiyse "performans sistemi “inden geldi bunu da çok net biliyorsunuz ama susuyorsunuz.
Sarı yeleklilere laf atılırken bile kafanızı başka tarafa çeviriyorsunuz cancağızlarım.
Eski yıldan gördüklerimiz ortada velhasıl.
Küfürbazdı sokaklar.
Gözü kara merdiven altları.
Gelecek, askıda sallanan ekmekti yoksullar için hala.
Yaşamak, bir adım ileri iki adım geri...
"Makarna neyinize yetmez" ayrı bir kafa olsa da
Ben yine de umutluyum yeni bir yıldan.
Bulutlar göz dipleri kızararak uyansa da her sabah, güzel günlerin yaşanacağına inancım tam.
Çünkü pes etmeyen, umudunu yitirmeyen, direnenler her şeye rağmen kazanırlar.
Herkese mutlu, umutlu yaşanılası bir yıl dilerim.