Acil müdahale odasının kapısı kapalı…
İçerde elektrik çarpması sonucu CPR yapılan bir vaka…
Hasta müdahaleye cevap vermiyor…
Acil çalışanlarının yüzlerinde ölüm kol geziyor !
……..
Bir amca “bir tansiyon ölçeceğiniz , eliniz mi yapışacak !”…
Bir teyze “bir iğne yapacağınız , yapıverseniz ölür müsünüz ! “
Bir genç kız “sinek yuttum ölüyorum ! Sizin Allah’ınız yok mu? “
Herkes ama herkes kendisinin en acil ! olduğunu düşünüyor ve söylüyor…
Doğrudur…
Herkes kendine göre en acil durumda ve kendine ilk önce bakılmazsa ölecek !
Kimsenin kendinden başkasına tahammülü yok çünkü…
Son istatistiklere göre acil başvuru ;
Sağlık bakanlığı hastanelerine 85 milyon,
Özel hastanelere 11 milyon,
Üniversite hastanelerine 4 milyon başvuru.
Acil başvuru sayısının düşürülmesi hedeflenirken, 100 milyonu geçen acil başvuru neden ?
1-Sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle acil servislerin tercih edilmesi
2-Hastaların uygunsuz yönlendirilmesi(birimlerde sonuçlandırılması gereken sorunların yarattığı baskı nedeniyle acile yönlendirme)
3-Kronik hastalıkların bakım olanaklarının acil servisler dışında alternatifinin olmaması
4-Randevusuz sağlık bakımının acil servisler dışında verilmemesi
5-Adli vaka, enjeksiyon, pansuman vs. hizmetlerin acil servislerin üzerine yıkılması
6-Acil servislerin acil olmayan durumlar için diğer birimler dışında daha ucuz olması
Tüm bunlara şimdi birde “kız bakma”,”kız isteme “ eklenince vay ki vay acillerin haline !