12 Eylül 1980 darbesini yaşayanlardan biriside benim. O günlerde milli iradeyi hapse atanlar sağdan olsun soldan olsun bir nesli tırpanlayarak herkesi karakollarda toplayıp dönemim siyasi ve ekonomik krizin sonuçlarını gençliğe ciro etmişlerdi. 12 Eylül darbesi Demokratik, laik ve çağdaş hukuk devleti anlayışının askıya alınması, yüz binlerce insanın haksız yere zindanlara tıkılması, ömür boyu kamu haklarından yoksun bırakılması ve ''gencecik'' fidanların darağacına çıkarılması ve idam edilmesi gibi zararlarının dışında hiçbir kimseye bir faydası ve katkısı olmamıştır.
ülkemizdeki devlet içindeki çeşitli paralel örgütlenmeler hep darbe dönemlerinde gerçekleşmiştir. demokrasiye geçildiği dönemlerde ise bu yapı ülkenin hukuk ve kamusal düzenini her zaman bozup kesintiye uğratmıştır. Darbeciler her dönem de kendi çıkarları için halkın yaşamını hiçe saymışlardır.
15 temmuz darbe girişiminde ülkemizde yüzlerce ölü, binlerce yaralı, ekonomide ve gönüllerde tahribatlar yaratmıştır. Seydişehir’de bu girişimden derin yara alarak bir evladı şehit olmuştur. Hepimizin başı sağ olsun, hepimize geçmiş olsun. Darbeler, hangi yöntemle yapılırsa yapılsın halk bedelini ağır öder. Onun için askeri yöntemler kabul edilemez. Her zaman demokrasiyi savunmak yurtseverlik görevidir.