Suriye politikasında üretilecek her bahane ve savaş durumu herkese pahalıya mal olacaktır. Zaten bugüne kadar savaşın içerisinde olan Türkiye ve Suriye halkı acı çekti ve büyük bedeller ödüyor.
Suriye ve Türkiye’yi zayıflatmak için ellerinden geleni yapan emperyal ülkeler önce Suriye halkını ikiye böldü. Sonra ne oldu! Evlerini kaybedenler, çocuklarını ve eşlerinden mahrum kalanlar, mülteci olanlar, yerinden edilenler, ümitlerini kaybedenler, paralı asker olanlar, birbirini boğazlayanlar… Dramları ve acıları saymak bitmez. İnsanlığa karşı suç işleyenler maalesef bu kargaşa ortamında sorgulanmadılar bile.
Türkiye oyunlara ve tuzaklara gelmemeli. Libya’da da aynı oyunu oynadılar. Irak’ta aynı senaryoyu uyguladılar.
Çözüm, barışçıl yöntemlerle Suriye’deki her dini ve etnik grubun hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizmayı desteklemek ve bu yönde öneriler geliştirmektir. Mesele, şiddet ve silah olunca başta Suriye halkı olmak üzere herkes kaybetmek durumundadır. Zira silah ve şiddet kaybetme durumudur.
Barışçıl olmayan her çözüm gayri insani ve gayri ahlaki olacaktır. Bölgede barışçıl çözümleri desteklemeli ve bu yönde çaba göstermelidir.
Ülkemizin karanlık bir yola sürüklemek isteyen güçler bu durumdan faydalanıp karışıklık çıkarmaya çalışıyorlar.
Uyanık olalım, birlik olalım, sağlam duralım. Dolduruşlara gelmeyelim. Bizi hop hop yutmaya çalışan güçler çok mesafe kat etti. Aklımızı kullanalım. Başkasının aklı bize yaramaz. Ülkemizi uçuruma götürür. Aman dikkat!