Yaşamak seni sevmek gibi ciddi bir iştir.
#Evinde KAL !
Tek tek durarak, siyasi olarak kutuplaşarak, birbirimizden uzaklaşarak üstesinden gelemiyeceğimiz bir salgınla karşı karşıyayız yeryüzünün yaşayanları olarak.
Şimdi bütün bildiklerinizi unutun!
Covid-19 başka bişey söylüyor tüm dünya insanlarına.
Suyun, sabunun ve de kolonyanın herkese ait olması gerektiğini söylüyor ilk önce.
Hastanelerin, okulların, fabrikaların herkesin olduğunu.
Dağın, taşın, ağacın, toprağın herkese ait olduğunu söylüyor, söylemekle de yetinmiyor üstelik gösteriyor hem de ÖLÜMÜNE.
Sizin elinizi yıkamanız yetmiyor, karşınızdakinin de elini yıkaması gerekiyor.
Sizin öksürürken ağzınızı kapatmanız çare değil, karşınızdakinin de kapatması gerekiyor.
Sizin ev de kalmanız, az temas etmeniz tek başınıza sizi salgından korumuyor, karşınızdakine de ev de kalması az temas etmesi gerekiyor.
Sizin maskeye, koruyucu ekipmana, solunum cihazına sahip olmanız tek başına sizi korumuyor, diğer ülkelerin, insanlarının da aynı şeye sahip olması gerekiyor.
Bu güne kadar öğrendiğiniz, öğretilen her şeyi unutun ! Diyor Covid-19 özetle.
Unutun da.
Bireyciliği, bencilliği, 'beni' öne çıkaran kapitalist değer sistemin yüzüne okkalı bir tokat indirdi, indirmeye devam ediyor.
Senin karnını doyurmanın senin hayatta kalmana yetmeyeceğini, karşı komuşunun da karnının doyması gerektiğini söylüyor.
Bu kez ölülerimizin üzerine basarak hayatta kalma şansımız yok !
Kendinize ait, içersinde bütün herşeyi olan bir hastaneniz olsa bile yok.
Bir kişinin sağlığının tüm toplumun, toplumların sağlığından bağımsız olamıyacağını çok net, apaçık ortaya koyuyor Covid-19.
Üstelik gözümüzle görmediğimiz, elimizle dokunamadığımız, koklayarak anlayayamadığımız bu virüs ;
Sınırların, haritaların, ülkelerin tek başına hiç bir öneminin olmadığı gerçekliğini bas bas bağırıyor!
Seni öldürmese beni öldürecek, beni öldürmese seni öldürecek !
Çıkış yok!
Kaçış yok!
Ya bu salgını tüm dünya olarak hep birlikte yeneceğiz, ya da hepimiz öleceğiz.