Lami cimi yok !
Siz bir bağımlısınız…
Farkında olmadan mı bu hale geldiniz ?
Hiç sanmıyorum.
Bilerek , isteyerek desem ;” hadi oradan” der beni tefe koyarsınız eminim.
Ama öyle işte.
Parasını cüzdanınızdan kendi ellerinizle çıkarıp, boğazınızı buz gibi serinletmek için veriyorsunuz hem de.
Çocuklarınızın kahvaltı sofralarına bir kaç bardak kafein koymak sizi mutlu ediyor mu ?
Bilmiyorum.
Ama artık çocuklar kahvaltılarını süt ,meyve suyu , çay yerine genel anlamda “cola “ denen içecekler ile yapıyorlar.
Asitli bir gelecek !
Gazlı bir gelecek !
Üstelik vücuda hiçbir faydası olmayan inanılmaz bir asitle güne “merhaba” diyor çocuklarımız…
Bunların içersinde en bilineni Coca Cola.
İçerisinde bir dönem “fare kalıntıları “ var diye içenleri vazgeçirmeye çalıştığınız Coca Cola ..!
Ki daha sonra “aynı tat, yerli marka “ denilerek , hem başka bir markayı desteklemiş olmak hem de Coca Colaya karşı çıkmak adına diğer asitli bir içeceğe bilerek göz yumduğunuzu unutmuş olamazsınız.
Ki ben unutmadım.
Üzgünüm ama
O asitli içeceği de ilahiler ile destekleseniz bile
Milyonlarca bağımlıdan birisiniz artık .
Günlük satışı 1,9 milyar adet olan Coca Cola ! Bağımlısına eklenen bağımlılardan.
Bilindiği üzre coca cola dünyanın 3. Cü büyük markası.
Türkiye de yılın ilk çeyreğinde beklentilerinin üzerinde bir satış hacmini gerçekleştiren de yine bu içecek.
COCA COLA mı içiyorsunuz, KOKAİN mi ?
Coca-Cola'nın bir zamanlar tüketicide bağımlılık yaratan bir malzeme, kokain kullandığı yönünde ki söylentileri duymamış olamazsınız.
İçeceğin adındaki "coca", Atlantalı kimyager John Pemberton'un koka yaprağından çıkardığı özü şeker şurubuyla karıştırarak elde ettiği bir üründü.
İlk satış yeri Atlanta’da “Jacob’un eczanesi” olmuş.
19. yüzyılın sonlarında, koka yaprağı özü şarapla karıştırılıp içilirmiş.
Pemberton'un elde ettiği karışım ise o zamanlar uygulanan alkollü içki yasağını delmenin yollarından biri olarak kullanılmış.
Fakat ismin diğer yarısı daha az kötü üne sahip, ama tuhaf bir tesiri olan kola çekirdeği ise Batı Afrika'da yüzyıllardır yetişen bir bitki.
Yerliler onu uyarıcı özelliğinden dolayı çiğniyorlar.
Çünkü çekirdek kafein ve teobromin maddeleri içerir.
Kola çekirdeğinde ayrıca şeker ve kolanin de vardır ve bunlar kalp uyarıcısı olarak biliniyor.
Tarihçi Paul Lovejoy kola ağaçlarının mezarlıklara ve erginliğe ulaşmanın işareti olarak dikildiğini anlatıyor.
Coca Cola Co şirketi ilke olarak “coca” kullanmadığını belirtiyor olmasına rağmen, Bolivya, Kolombiya, Peru, Brezilya basınında ara sıra çıkan haberler kafa karıştırmaya devam ediyor.
1999 yılında Brezilya basınından günlük Folkade Sao Paulo’nun haberine göre; Coca Cola Co şirketi bu ülkelerdeki mahalli şirketleri vasıtası ile her yıl külliyetli oranda coca yaprağı satın alıp ABD’ya gönderiyormuş.
1997-1999 yılları aralığında 340 ton coca yaprağı bu yolla ABD’ya gönderilmiş.
Mahalli medya götürülen bu coca yapraklarının Atlanta’daki Coca Cola tesislerinde kullanıldığını iddia ediyor.
2002 senesinde Bolivya’nin Toplumsal Güvenlik Musteşarı Ernesto Justinyanon’un hazırladığı bir rapora gore; Coca Cola Co firmasına 159 ton coca yaprağını ABD’ye ihrac etmesi için izin verilmiş.
Yine bu yıl Ağustos ayında Fransa'daki Coca-Cola fabrikasında piyasa değeri 50 milyon euro civarında olan kokain bulunduğu haberini okumuşsunuzdur.
Bulunan kokainin toplam ağırlığı yaklaşık 370 kilogram.
Bu Fransa'da tek seferde ele geçirilen en fazla kokain miktarı olması dikkat çekici.
Elbette Latin Amerika’daki şişeleme tesislerinde ve dünyanın pek çok ülkesinde sendikalaşmayı önlemek için işi kontrgerilla kullanmaya kadar vardırdığı bilinen Coca Cola şirketininin bu yanı konumuz dışı.
Tarifi hala bir sır olan Coca Cola da kokain kullanılıp kullanılmadığını bilemiyoruz tabi ki.
Ancak ben konunun burasıyla ilgili değilim ne yalan söyleyeyim.
Sabah kahvaltısında bile tüketilen bu asitli gazlı içecekler kısmı beni daha çok ilgilendiriyor.
Diş çürümesinden, su yerine kullanıldığı için böbrek fonksiyon bozuklularına, gebelikte bebeğin beyin gelişimi üzerine etkilerine , kemik erimesine, içeriğinde kullanılan fruktoz şurubu nedeniyle obezitenin bir numaralı nedeni arasında sıralanması vb. bir o kadar tartışmalı bir içeceğin bu denli pervasızca tüketiliyor olması kaygı verici.
Bilmiyorum , uyuşturucu bağımlısı yakınlarınız oldu mu hiç ?
Yoksunluk belirtilerini gördünüz mü ?
Ailelerin çocuklarının ızdırablarına dayamayarak kendi elleriyle ölüme gönderdiğini de bilip bilmediğinizi bilmiyorum elbette.
Ama yok böyle bir şey.
Çoğunuz geçtiğimiz aylarda bir babanın kanser hastası oğlunun acılarına dayamayıp tabancayla öldürdüğünü duymuşsunuzdur.
Oğlunu kendi elleriyle öldüren o babanın kendini de o an öldürdüğünü düşünmüşümdür hep.
Bunun gibi düşünün.
Küçücük bebekler bu asitli gazlı içeceğe saldırıyor vermezsen kıyametleri koparıyor.
Ki içilmediği zaman diğer uyuşturucu maddelerin gösterdiği yoksunluk belirtilerini gösteriyor olması ayrı bir dram.
Lütfen ! Bağımlılık yapan,yaratan bu içeceklerden çocuklarımızı uzak tutalım.