Terör saldırıları bir kez daha gündeme oturdu. İstanbul'da patlayan canlı bombalar iç gündemi sarsmaya devam ederken, Yurdun dört bir bucağı şehit ateşiyle yanıp kavruluyor.
Genel olarak şiddet ve terör eylemlerini 'kim yaptı' diye sormak ve bunun peşine düşmekten ziyade, 'neden yaptı' sorusunun cevabına yoğunlaşmak daha önemlidir. Elbette ki suçlunun bulunması ve hak ettiği cezaya çarptırılması hukukun yaşaması açısından önemlidir. Suçlu bulunmalı, toplumun vicdanını rahatlatan caydırıcı bir cezaya da çarptırılmalıdır. Faillerin bulunamaması yahut bilinçli olarak saklanması kamu vicdanında derin yaralar açar ve adalete olan güveni de sarsar.
Şiddeti besleyen bataklık kurutulmadan acılar bitmeyecek, insanlık rahat yüzü görmeyecektir. Teröre karşı başarılı olmanın yolu, onu var eden ortama karşı mücadele etmekten geçer. Siyasi, ekonomik, demokratik yoldan vaaz geçmemeliyiz.
Diğer bir konu ise özellikle son dönemlerde büyük kentlerde başlatılan saldırılar, siyasi bir hesaplaşmanın, hükümeti düşürme planları da görülebilir.
Terör acılarımızı derinleştirir. Bu terörün nedenleri mutlaka ortaya konulup ona göre yok edici planlar geliştirilmeli. Kin ve nefret kusmak yerine bu felaket tezgâhından çıkışın yollarını hep birlikte bulmak zorundayız.
Allah hepimize sabır ve akılla davranma dirayeti nasip etsin. Hepimizin başı sağ olsun.