Ölüme , acıya ,ağıda şiir yazmayalım.
Ne yana dönsek kalbimizi tarifi imkansız şeyler yaşanıyor coğrafyamızda ve dünyamızın pek çok yerinde. En çok da çocuklar ağlıyor, çocuklar üzülüyor… Duyabilen kulaklar duyuyor biliyorum, duymayanlara da duyurmak gerek tabi ki.
Senin acın benimkini dövemez…
Benim acım seninkinden üstün değil…
Kimin acısı kiminkinden üstünse onun tanrısı mı daha tanrı yoksa ?
….
Söylemeliyim ki sana,
…..bana benzeyen çocukları gördüm.
-seksen öncesinin fotoğraflarına
…………………benziyordu yüzleri-
Avuçlarından
…………sızıyor elleri
……………………damla
……………………….damla
……………………………toprağa,
toprakla karışıyor ten’i
…………………….inci sızı.
Gözlerini gördüm.
Gözleri….
……..yeşil miydi
……………-ne önemi var-
bulutların kanatlarına asılı
…………………………şimdi.
Saçma sabahlar yaşıyorlar
………………..her gün doğumunda.
Şaşırıyor
niye üstümüze kurşun yağdırıyor bu bulutlar
…………………………………..yağmur niyetine.
Evimizde elleri silahlı adamların ne işi var ?
“Wog” kanı içmeye and içmiş dudaklarını sarkıtarak
…………………………………………….dolaşıyorlar
bacaklarımızın arasında.
Annem süt vermiyor artık küçük kardeşime
………………………………………..ağlıyor,
……………………………………………gitmeliyiz
……………………………………………….başka yerlere
……………………………………………………………diye.
Çocukların parmakları deşiyor gözbebeklerimi !
Burnumda yabani bir koku
…………………………yakıyor,
…………………………….bulanıyor.
Dolu dolu kusasım var !
Wog: Ortadoğu’lu(aşağılama sıfatı)