whatsapp
Havva Dilek
Köşe Yazarı
Havva Dilek
 

Aşk ola..!

“Aşk anımsanmaz, yaşanır… tıpkı şiirler gibi…” Tıpkı yaşam gibi. Daha çok emekle aklımı ortalama seviyede tutmaya çalıştığım zamanlar, bazen insanın sınırları öyle çok zorlanır ki, gece gece olmaktan çıkar, patlayan ışık tanecikleri karanlığın gözlerini kaplar. Ruhuma ve kalbime dokunan bir asinin ruhu ve kalbidir. Ayaklar yüzünü, ellerin yerini unutur, Unutturur. Kirpiklerinde salıncaklar kurulur, kurulu düzen sallanır durur habire. Aklımda ki mevsim İçimde ağıtlar söyleyen çocuğun suskusu. Denizin okyanus Kumların dağarcığında ki hayat Fahişenin oratoryosu. Zihnimde tutuşan Dalgaların raksında dağlı bir ateş, Islaklığım Minerva’nın elinden Sevgilinin göğsüne düşürülen bir hançer. Yasa,  hükmün de paramparça… Tutkunun teline vurulan mühür Tenin seline vuslat vaktinde Kumdan, çakıldan ve kayadan biçilen bir Akdeniz düşü Havalanır kanatlarıyla… Bildiğim bütün renklere söyledim, Kökboyalarınızı, soylarınızı unutun. Renklerinizden yol açın gök maviye..! Martıların bakışlarından koparttığım kırmızı bir  isyanın Kalbiyle Güne selam dursun her sabah. Ki umutlansın suya düşen yüzümün gölgesi. Pompei de ölüler azat olsun taştan elbiselerinden Ve arınsın küllerinden Ve sessizliğinden. Ölümlüler çığlık çığlığa kanın suyunu damıtarak   Her dilde Her dinde Ve her renkte Uyansın yeryüzü mabedinden, kalbiyle. Rüya mı ? Düşüme gidiyorum şimdi. Sessiz olun.
Ekleme Tarihi: 13 Şubat 2017 - Pazartesi

Aşk ola..!

“Aşk anımsanmaz, yaşanır…

tıpkı şiirler gibi…”

Tıpkı yaşam gibi.

Daha çok emekle aklımı ortalama seviyede tutmaya çalıştığım zamanlar, bazen insanın sınırları öyle çok zorlanır ki, gece gece olmaktan çıkar, patlayan ışık tanecikleri karanlığın gözlerini kaplar.

Ruhuma ve kalbime dokunan bir asinin ruhu ve kalbidir.

Ayaklar yüzünü, ellerin yerini unutur,

Unutturur.

Kirpiklerinde salıncaklar kurulur, kurulu düzen sallanır durur habire.

Aklımda ki mevsim

İçimde ağıtlar söyleyen çocuğun suskusu.

Denizin okyanus

Kumların dağarcığında ki hayat

Fahişenin oratoryosu.

Zihnimde tutuşan

Dalgaların raksında dağlı bir ateş,

Islaklığım

Minerva’nın elinden

Sevgilinin göğsüne düşürülen bir hançer.

Yasa,  hükmün de paramparça…

Tutkunun teline vurulan mühür

Tenin seline vuslat vaktinde

Kumdan, çakıldan ve kayadan biçilen bir Akdeniz düşü

Havalanır kanatlarıyla…

Bildiğim bütün renklere söyledim,

Kökboyalarınızı, soylarınızı unutun.

Renklerinizden yol açın gök maviye..!

Martıların bakışlarından koparttığım kırmızı bir  isyanın

Kalbiyle

Güne selam dursun her sabah.

Ki umutlansın suya düşen yüzümün gölgesi.

Pompei de ölüler azat olsun taştan elbiselerinden

Ve arınsın küllerinden

Ve sessizliğinden.

Ölümlüler çığlık çığlığa kanın suyunu damıtarak  

Her dilde

Her dinde

Ve her renkte

Uyansın yeryüzü mabedinden, kalbiyle.

Rüya mı ?

Düşüme gidiyorum şimdi.

Sessiz olun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.