Kimi zaman çocuğunun büzüşen dudağından dökülen “anne seni çok özledim! ” cümlesidir seni hayata tutunduran.
Kimi zaman bir dostun ansızın çaldırdığı telefonun kulağında ki sesidir pencerenin perdesini açtıran.
Kimi zaman tek kişilik yalnızlığa çevirdiğin anahtardır çelik kapıyı umuduna bağlayan.
Kimi zaman kentin hengâmesinden henüz oturmadığın bir banka yürüyeceğin yoldur seni sabahına uyandıran.
Kimi zaman kalbinin gitmesine rıza göstermediği için istemsizce dökülen bir kaç damla gözyaşıdır seni peronda umutlandıran.
Bu gün bayram.
Bir hasret, bir telefon, yollar, yolculuklar..
Telaşlar, öpülen el, dokunulan yara, bukağılar.
Sabahın kapısını açar açmaz bir kuş sesi düşer göğsüme.
Bilinir ki, kuşlar uçmazsa ölürler.
Bir insan bir insanı kaç kilometre özler mesela?
Uzaktakiler evlerine döndüğünde en büyük bayramdır mesela.
İyi bayramlar...