Yaşadığımız yerlerin daha çok ağaca ve ormana ihtiyacı vardır. Dünyamızın ciğeri olarak kabul edilen ağaçlar canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olurlar.
Ağaçların yararlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Saymakla bitiremeyiz. Hiçbir neden yoktur ki canlılara bu kadar yararı olan ağaçların kesilmesinin. Sebebi ne olursa olsun bu bir suçtur aslında. Basında son zamanlarda yer alan zeytin ağaçlarının kesilmesi oldukça üzüntü verici olmuştur. Zeytinlik alanların betonlaşmaya dönüşmesi hoş bir şey değildir.
Ağaçlar bir ulusun yaşamında en önemli yeri olan, bulunduğu topraklara can veren çok değerli bir varlıktır. Gerilere dönüp baktığımızda ağaç sevgisi Türklere atalarından miras kalmıştır. Türkler, tarihin ilk çağlarından beri ağaca değer vermişler, bazı kutsal kişilerin ağaç kovuklarından yaratıldıklarına inanmışlar. Atalarımızdan kalan en kutsal armağanlardan biri olan ağaç sevgisi, bugünlerde unutulmuş gibidir. Ağaca eski değeri verilmiyor artık. Hatta siyasi malzeme bile olmuştur. Oysaki ağacın bir memleketin havasını değiştirmekte ve manzarasını güzelleştirmekte oluşu ve ekonomik yaşamdaki yeri düşünülürse değeri zaten kendiliğinden ortaya çıkar. Başta insan olmak üzere kendisi gibi canlı olan diğer varlıklara ağacın yararı saymakla bitmez.
Çevremizi güzelleşmesini sağlayan, sağlığımıza büyük katkıda bulunan bu varlıklarımızı korumalıyız.
Bugün bu hayatı bizler yaşıyorsak, hepimizin borcudur, çocuklarımıza ve geleceğimize atalarımızın bize bıraktığı ağaç sevgisi mirasını, bizlerin de onlara bırakmasıdır…