Yazı, kışı bilemem ama
Nasrettin hocanın deyimiyle bahara hiç kimsenin sözü yoktur eminim.
Benim var.
Hep bahar da uygulanır savaş kararları.
Hep bahar da trenler raydan çıkar, oklar yerinden fırlar.
Daha çok kan akar…
Daha çok gözyaşı ve kahır kalır geriye.
Yaşlılar bile, baharı çıkartamazlarsa ölürler mesela…
Aklıma gelen ilk soru şu :
Ülkemizde yapılacak referandumda, istenilen sonuç çıkartılamaz ise, öldürecek ve öldürülecek miyiz
Ölümden vampirler beslenir…
Kapitalist sistemde vampir kimdir, diye sorulsa iyi kötü bir cevabını verebiliriz.
Değil mi?
O hal’de, bizler birer vampir miyiz söyleyin?
Seçim öncesi süreci öyle kaygı verici bir halde ki.
Bu ülkenin, bu coğrafyanın yaşayanları olarak “replik kapma” yarışındayız adeta.
İnsanlığa üzülüyoruz, komşumuza üzülmüyoruz.
Çocuklara saygılıyız, kendi çocuğumuzu alaşağı ediyoruz.
Hayvanları seviyoruz, ama özellikle sahipli olanları tercih ediyoruz.
Uzatmayalım.
Aynı fabrika da, aynı hastanede çalışıyoruz…
Aynı okullara gidiyor, aynı cadde de yürüyoruz…
Aynı apartmanda oturuyor, aynı parklar da dinleniyoruz…
Cumhuriyet meydanında bir bomba patlatıldığında sen, ben, o,bu, şu diye bir ayrım yapmıyor…
Savaşta kurşunlar, Ahmet, Mehmet, Hasan kimin oğlu diye sormuyor.
Ayırdığını düşünenlere söyleyecek bir tek sözüm yok.
Olamazda.
İş kazası patronunu hemen tanıyor da, Ayşe’yi , Osman’ı, Fatma’yı nedense tanımıyor.
Trafik kazası çok nadiren belki.
İşsizlik, nüfus cüzdanından şak gadanak biliyor insanları.
Kör olduğu hiç görülmedi.
Açlığın, yoksulluğun kimin evini işgal edeceğini şaşırdığını hiç duydunuz mu ?
Ben duymadım.
Kimin mülteci olacağının ıskalandığına hiç şahit oldunuz mu ?
Ben olmadım.
Özetle..
“Ötekileştirmeden” diye, başladığımız her cümle birbirimizi ötekileştiriyor aslında.
Vereceğimiz her bir oy birimizi bile öldürecek ise, 17 Nisan sabahına uyanmak ister miyiz ? Diye bir sorun kendinize.
Ben istemem.
Bir kişi bile bahardan yaza çıkamayacak ise, siz de istemeyin.
Net olarak taraf olun!
Demokratik bir ülke ve demokratik bir seçim süreci isteyin.
İstemeliyiz. Vermiyorlarsa, almalıyız. Hepsi bu.