Her zaman yazmışımdır. Yerel yönetimler oluşturulurken özellikle belediye meclis üyeleri, muhtar ve azalarının eğitim kültür düzeyleri yüksek insanlardan seçilsin diye. Paralı ve nüfuzlu olan değil bilgi, akıl yapıları çok önemlidir.
Şehrimizin iç trafik işleyişi gittikçe sorunlu hale geliyor. Ne trafik komisyonu, ne yerel yönetimi oluşturan ögeler, ne de yerel yönetimler ve STK'lar arasında iş birliğinin sağlanması mümkün olmuyor. Sorunları çözücü ortak bir akılda uygulama örneklerini geliştirecek ortaklıkları oluşmuyor.
Sürdürülebilir kent içi ulaşım için kültürel ve sosyal konularda görev alan kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, akademi ve medya gibi farklı kurum ve kuruluşları bir çatı altında toplayan unsurların iş birliklerini geliştirmelidir.
Sürücüler, yaya geçitlere dikkat etmiyorlar. Neredeyse insanı ezecekler!
Yerel yöneticiler, STK’lar, üniversite, odalar, özel sektör kuruluşları şehir içi trafiğinde çözümleyici projeler geliştirmezlerse bir gün bu kargaşalı trafiğin altında kendileri ezilir. Tez elden belediye öncülüğünde sorunları giderici toplantılarla konu masaya yatırılmalıdır. Kimimizin çocuğu var, kimimizin torunları var. Kimi yaşlı, kimi engelli bu İnsanlar canlarını sokakta bulmadı. Tabi bu sorunları dile getirirken akıllara cezalar gelmemeli. Ortak akılla çözümlenmeli. Bisiklet yolları çözüm mü? Bilmiyorum buda tartışılır. Ama bisiklet yollarının eni bir metreyi geçmiyor. Anayolda çok tehlike oluşturur. Bunlarda görüşülmeli. Trafik kargaşası sorunu şimdiye kadar projelerle nasıl destek verildi ben duymadım. En son yaya geçitlerin yayalara ait olduğunu içeren yasayı içişleri bakanlığı bir genelgeyle uygulamaya koydu. Ne yazık ki sürücüler bunu da ihlal ediyor, Park yasağı olan yerlere araçlarını park ediyorlar. Şehir içi yollarımız zaten dar birde çift taraflı park yapıldı mı trafik kilitlenip kalıyor. İnsan hareketlerine ihtiyaç vermeyi hedefleyen taşıt değil, insan odaklı, ekosistem sağlığını gözeten trafik ve ulaşımını geliştirici çalışmalar yürütülmelidir. Şu anda yaya önceliğinin esas olduğu bir ulaşım modeli Seydişehir’de mümkün görülmüyor. Bu kargaşalıkta bisiklete falan binilmez.
Bu sorunlara el atılması elzem oldu.