Hani o hep beklediğimiz öyle bir günün veya öyle bir anın anda gelmesi vardır ya adaletin tecellisinin vuku bulunarak dağıtılıp verilen haklıyı haksızdan ayıran günün gelmesi öyle bir gün tüm insanın kendi içindeki ömrü boyunca yaşadığı yaşanmışlıklar hayatı ömründe ki yüksek vicdan melekesindedir. Vicdan azabı dediğimiz yer evet hesap günü her birimizin yüksek vicdan olan vicdanlarımızdadır. Adaletin tüm herzeydi her şey ile temsilcisi yüksek adaleti sağlayan vicdan azabının içindedir. İnsanlık kendisinde bulunan yüksek tefekkürde tekâmül olgusunu geliştiren olgu sağlayan vicdan melekesini hiç kullanmaz. Vicdan insan varlığında öz değerler kavramında ahlak temellerinin atıldığı yüksek değer kavramlarında insanlığı manevi ölçülerinde buluşturarak birleştiren yegâne bizlere her birimize açılan ve açılmış olan maneviyat kapısıdır. Oradaki ilahi adalet sistemindeki adalet mahkemesi insana varlığında sunulmuş olan yüksek vicdan melekesindedir. Yüksek vicdan olgularda tekâmül ettiği zaman kendisini tefekkürde belli eder. İşte o vakit vicdan azabı başlayarak manevi kapılar açılarak İnsan varlığı kendisiyle tüm yaşamındaki ömrü ile yüzleşir. İnsanlıkta insan kendi gerçeğine uyanarak gerçek hak ve hakikati bulur. Vicdan melekesi yön tayinidir. Rehber kapısıdır. Vicdan melekesi her an ve an insan varlığında kişinin kendisinde tefekkürde teslimiyet ile yoklanmalıdır. Vidan melekesiyle havf duyusunu geliştirerek tekâmül yolculuğu başlar. Havf duyusu insanı rabsal ve ruhsal yönüyle tekâmül aşamasına yüksek maneviyat ile buluşturur. Dolayısıyla hesap gününün aranması ilk adım yolculuğu kendini kendinle kendinde bulmak ile ilgilidir. Tefekkürde tekâmülü bulmuş olanın da böyle bir hesap gününe ihtiyacı zaten yoktur. İnsan varlığı olarak kendi gerçeğine uyanan yüksek sınavını ihlas kazanarak vermiştir. Her bir hesap günü insanın kendi varlığındaki kendi varlığıdır. Kendi varlığındaki yüksek tekâmül olgusudur. Böyle bir günün gelmesini hiçbir insanoğlu çıkışta dışarda aramamalıdır. Kendi içine dönerek yüksek vicdan melekesiyle yüzleşmesi bütün her şeyden arınarak arınmış olarak aranması tekamüldür. Yüksek vicdan melekesi insana insan varlığına riyakat sahibi olarak liyakat ile ihlas kazanmaktır. Gerçek hâk ve hakikat adaletin ölçüsü buradadır. Her bir İnsan varlığı insanlık içinde kendi sınavını yine kendisiyle verir. Bir insan varlığına baktığımız zaman ondaki gelişen vicdan melekesine değil kendimizdeki o insanlarla olan münasebetlerimizde gelişen vicdan melekemize bakmamız lazım gelir. Vicdan melekesi insan varlıklarına İnsan olduğunu daima hatırlatır.