İnsan yaşadığı çevreyi ve toplumu güzelleştirmek ister.  Ona değer katmak, var olan kıymetlerini korumak, yüceltmek ister. Bir kenti yaşanabilir kılmak, o kentin var olan değerlerini korumaktan geçer.  O kentin insanlarına, canlılarına, doğasına, havasına ve suyuna sahip çıkmakla başlar her şey.  Yeraltı, yerüstü tüm kaynaklarını üretime yönlendirerek yaşam standardını yükselterek ekonomik kalkınmayı sağlamak o kenti daha yaşanabilir, yaşam alanı olarak tercih edilebilir ve yatırım yapılabilir bir duruma getirmektir. Bir kentin caddeleri, sokakları o kent hakkında açık fikirler sunar insana.  Kentin mimari dokusu, trafik çeşitliliği, ulaşım sorunu, temizliği, solunan havanın ve içilen suyun kalitesi, çevre düzenlemeleri, sosyal alanlar, kültür ve sanat aktiviteleri o kente verilen değeri de ortaya koyar. Altyapı sorunları giderilmiş, yapılaşması tamamlanmış kentler, içinde barındırdıkları tarihi ve doğal güzellikleriyle başlarlar. Bir kente yatırım yapan yatırımcıların öncelikle o kentten ne alabileceklerini değil, o kente ne değer katacaklarını düşünmeleri insana saygı ve çevre adına ayrı bir önem arz etmektedir. Bir kente kültür, sanat ve spor alanları yaratmak, sorunsuz bir altyapı oluşturmak, trafik problemine çözümler sunmak, yaşam güvenliğini sağlamak, toplumsal organizasyonların merkezi haline dönüştürerek toplumda kentsel duygusu oluşturmak gerekir. Görüldüğü üzere tüm bunlar insan odaklı çalışmalardır. Yaşadığımız kentin bir bütün olarak kalkınıp marka şehir haline dönüşmesi, büyük ve güzel hayalimizin gerçekleşmesini sağlayacaktır. Sizlerden gelecek görüş ve önerilerle hareket ederek kentimizin sokaklarında yansıtılması gereken tüm değerlerin ve giderilmesi gereken tüm eksiklikleri elbirliğiyle tamamlanması yaşadığımız kentin marka kent olma yolculuğunda hepimizi çok mutlu edecektir. Wassap hattımıza bu konuda görüş ve önerilerinizi, fikirlerinizi yazarak halkımızla paylaşabiliriz.